Başlığı Star gazetesinden aynen aldım. Aslında başlıkta verilmek istenen bilinmeyen bir şey değil. Ama iktidar yanlısı bir gazetenin ABD’nin Ortadoğu ve Filistin’e yönelik hedeflerinin sadece İsrail’in güvenliğini sağlamaya dönük olduğunu vurgulamasının bir gerçeği dile getirdiği kesin.

Gazete bu başlığı da bir yorum olarak vermiyor.  Donald Trump’ın sözde Filistin-İsrail barışından sorumlu Ortadoğu temsilcisi JasonGreenblatt’ın Beyaz Saray’ın hazırladığı anlaşmanın hedefini açıkladığı konuşmasından aktarıyor. İsrail basınına konuşan temsilci Greenblatt, “Endişelenmeyin. Trump’ın barış planı İsrail’in güvenliğine odaklanıyor” şeklideki sözlerini başlığa çıkıyor. Görünen o ki, yıllardan beri ABD’nin İsrail’i koruyan ve kollayan yaklaşımı artık açıkça dile getiriliyor. Belki de böylece bölge ülkelerine mesaj verilmeye çalışılıyor. Trump, çeşitli ülkelere yönelik bir takım ekonomik cezalandırmayı öngören kararlar alırken de kendince bu ülkeleri cezalandırmaya çalışıyorsa, Filistin sorununa yönelik hazırlanan planın içeriğini açıklayan Trump’ın temsilcisi bunu açıkça dile getirmekte bir sakınca görmüyor. ABD en azından şimdilik ne yaparsa yapsın karşısında ciddi bir gücün olmadığına inanıyor, özellikle Ortadoğu’da atacağı adımlarda bölge ülkelerinin ne diyeceğini düşünmeye gerek duymuyor.

ABD’nin Irak ve Suriye’deki terör örgütlerini aleni olarak desteklemesi, onlara her türlü silah desteği veriyor olması, böylece başta ülkemiz olmak üzere Irak ve Suriye’yi teslim olmaya zorlamak anlamına gelen tutumunu sürdürmesi de İsrail’in güvenliğinden ayrı düşünülmemelidir. Bu da gösteriyor ki, ABD’nin bölgemizde bir tek müttefiki, korumakla kendini görevli saydığı ülke İsrail’dir. Onun dışındaki bölge ülkeleri ekonomik çıkarlarının devamı dışında ABD’yi fazlaca ilgilendirmiyor.

Suriye ve Irak’a yönelik ABD tutumuna iki gazetemizde yer alan iki haberden kısa alıntı yaparak vurgu yapmak istiyorum.

İlk haber, “Hendekçi ABD” başlığı atında yer aldı ve başlığın hemen altında şöyle deniyordu: “Suriye’de terörü ABD besliyor. Türkiye’ye Münbiç konusunda verdiği sözü halen yerine getirmeyen ABD, ilçeyi hendek ve tünellerle çevreleyen YPG/PKK’ya yeni iş makineleri gönderdi. Münbiç örgüte teslim edildi.”

İkinci gazetemizdeki haberde, “Makine ABD’den hendek YPG’den” başlığı altında yer alırken, benzer bilgilere yer veriliyordu.                                            

Hafta başı Hakkâri’nin Çukurca ilçesine yönelik, iki şehit verdiğimiz, saldırı da medyamızda, “Zap’tan Çukurca’ya güdümlü ABD füzesi” başlığı altında yer alıyordu. Haberde özetle şöyle deniyordu: “ABD, tarafından Türkiye’nin tüm uyarılarına rağmen dağıtılan güdümlü füzelerle Irak’ın kuzeyindeki Zap bölgesinden Hakkâri’nin Çukurca ilçesindeki Güven Dağı üs bölgesine saldırı düzenlendi.”

Sanıyorum sadece bu haberler bile ABD’nin bölgemizden en kısa zamanda uzaklaştırılması gerektiğini göstermeye yeter.

Yazımı HABER TURK gazetesinin 16 Haziran tarihli nüshasında çıkan (o tarihte henüz kapatılmamıştı) Washington Temsilcisi Serdar Turgut’un, “ABD-İsrail gizli anlaşması etrafında dönen entrikalar” başlıklı yazısının sadece giriş kısmını aktararak noktalamak istiyorum: “Trump başkanlık koltuğuna oturur oturmaz önüne imzalaması için bir devlet belgesi kondu. Kendi başkanlığı döneminde Amerika’nın İsrail’in nükleer programından vazgeçmesinin ve nükleer silahlarını yok etmesinin istenmeyeceğinin garantisini veren bir belgeydi bu.”

Sonuç olarak Saadet Partisi Milli Görüş olarak diyoruz ki ABD ve  İsrail stratejik ortaklığına  bir an evvel son verilmelidir. Bölge  İslam ülkeleri olarak birlikte hareket edilmeli ve baş terörist ve emperyalist ABD İslam coğrafyasından bir an önce çıkarılması şarttır.