Bir hak mıdır?

Bu olguyu hayata geçirenleri  – kim olursa olsun – hep rahmetle yâd etmişimdir!

Ve onlarca defa yazmışımdır. Olagelen tüm hükümetler ne yazık ki, emekliyi hazineye yük ve kambur olarak görmüşlere…

Bir an önce hakkın rahmetine kavuşsalar da, kurtulsak şunlardan diye dua etmişlerdir.

Sayın Cumhurbaşkanı Emeklilikte Yaş’a Takılanların (EYT) haklarını talep etme girişimleri üzerine…

“Ülkemize bedeli çok ağırdır. Vatansever milletime soruyorum, EKONOMİK KURTULUŞ SAVAŞI verdiğimiz böyle bir dönemde bu yükü ülkemizin sırtına yüklemeye hakkımız var mı?

Bilemedim, var mı?

Yok!

Ancak…

Günümüzde vermek durumunda kaldığımız  EKONOMİK KURTULUŞ SAVAŞI ortamı nasıl oluştu?!

ETY mi oluşturdu?

Daha önce de yazdığım gibi nankör, izansız, inkârcı iyilikbilmez Suriyelilerin:

Hastane, bedava…

Üniversiteye – bizim öz ana kuzularımızın anaları ağlarken, çalışmaktan – imtihansız giriş…

Aylık 2-3 bin aylık vererek yaşamaya zorladığımız…

Yaz aylarında ailecek özel tatil mekânları oluşturarak, tatil yapma imkânı vermediğimiz…

Suriyelilerin, bütün bu imkânlar yetersiz görerek daha fazla istemeleri…

Ninem rahmetlik; hesapsız kitapsız yapılan kimi yardımları yapanlara:

“El iyisi…” derdi.

Sözcü Gazetesi köşe yazarlarından Yılmaz Özdil’in tespitlerine göre:

Altı ayda 170 ülkeye yardım etmişiz…

Suriye, Filistin, Sudan, Afganistan, Libya, Mısır, Arakan, Yemen, Lübnan gibi ülkelere nakit para yardımı yaparak ihsanda bulunmuşuz!

Komor, Tanzanya, Zimbabwe, Nijerya, Liberya, Gana, Togo, Uganda, Moritanya, Mozambik, Gambiya, Kongo, Pakistan, Yemen…

Bu ülkelere de nakit para dışında; çeşitli emtia, malzeme, okul yaptırmak, tesisler kurmak suretiyle yarımlarda bulunmuşuz!

Güzel-hoş!

Haklının hakını teslim etmekte…

Bir GÜZELLİK-HOŞLUK “ değil mi?

Dikkat! Dikkat! Dikkat!...

Umut kesilmiş, ‘ancak çıkmayan candan ümit kesilmez’ düşüncesiyle ağır bir hastaya acele kan aranmaktadır.

Aranan kan: MHP…