ÇOK ŞÜKÜR

 

            Bir eğitimci olarak şükrediyorum ki “Sınıfta kalmak, geri geri geliyor” diye.

            Hangi düşünceyle bilemem, öğrencilerin sınıfta bırakılmamasını istemek! Böyle bir emri vermek Milli Eğitim yetkililerince, öğrencilere ne sağlanmak istemişti? Gelişmiş ve her şeyini tamamlamış bir ülke olsak idi “Öğrencileri sınıfta bırakmayın” diye bir talimat verilse, herkes hayret eder; üstelik hiçbir öğrenci, ders çalışmaktan vaz geçmezdi.

            ***

            Ülkemiz de durum böyle mi?

            Biri, bir şeyler dağıtacağı zaman, dağıtıcı kendini gösterme çabasında olur; dağıtımdan yararlanacak olanlar da itişip kakışır; hayrın gizli yapılacağını, sıraya girmeyi bilemeyiz.

            Aynı apartmanda oturanlar bile, birbirleriyle selamlaşmayı akıl edemezler.

            Her konuda bizi yönetenlerin çıkardıkları yasaları, uygulayıcılar önemsemez, bihakkın üzerine eğilmezler…. Böyle konuları daha sıralayabiliriz…

            Bu gibi olayları yaşayan ve yaşatanlar içerisinde okumuşlar da vardır. Demek ki okumakla da eğitim sağlanamıyor.

            ***

            Önce siz sayın okuyucularıma bir örnek vermek istiyorum:

            Tanıdığım bir kişinin bağ evinin bekçisi var. Bunun erkek çocuklarından biri ilkokul 5. sınıf öğrencisi. Bırakmanın yasak olduğu dönemin öğrencilerinden. Değil tarih, coğrafya sorularına cevap vermek, okumasını yazmasını bilmiyor.

            Şimdi bu sene, sınıfta kalmak talimatı verilince, bu çoğun durumu ne olacak. Tembelliğe alışmış, ders çalışmasının ne olduğunu bilmeyen, daha okuma-yazma bilmeyen bu harcanmış çocuk eğitimi nasıl tamamlayacak?

            Harcanmış diyorum. Çünkü sınıfta bırakmamak gibi bir talimat olmasaydı, bu velet muhakkak okuyabilecekti!

            Bu bir örnek. Bunun gibi binlerce çocuğumuz var.

            ***

            Bütün çocuklarımızın böyle olduğunu söylemiyorum. Durumu idrak eden ve sınıfını bihakkın geçen binlerce öğrencilerimiz de var.

            ***

            Millî Eğitim Bakanlığı, sınıf geçme yönetmeliğin değiştirip, sınıfta kalmayı ilk plana alması sevindiricidir.

            ***

            Büyük eğitimci ve devlet adamı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk eğitimin önemini şu sözleri ile dile getirmiştir: “Ekonomide, sağlıkta, sanatta, sporda nerede bir problem varsa onun temelinde eğitim yatmaktadır.”

            Ve Atatürk “Reisicumhur olmasaydım, Milli Eğitim Bakanı olmak isterdim.” diyor.

 

                                                                                              Orhan YALKIN