Ülkenin nereye getirildiği, nereye götürülmeye çalışıldığı, neme lazımcı, bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışçıları hariç aklı selim herkes tarafından kaygı ile izlenmektedir.Evet izlenmektedir. Burada izleme olayını tekrarlı ifade etme nedenim, bu kaygı verici gelişten-gidişe, olması gereken tepkiyi ve  gücünü demokratik hak çerçevesinde tam olarak ortaya koymayan  izleyici sınıfına koyduğum yargıdan kaynaklıdır. Ülkemizin kurucu değerlerinin, varlığımızın, sürdürülebilirliğimizin tehdit ve tehlike altına sürüklendiği bir süreci yaşıyoruz. Burada devleti yönetme sorumluluğu üstlenenlerin birinci derecede sorumlu olduğu da başka bir gerçektir. Zaman zaman bu sorumlulukların, bireylerin tepkileri ve yönetimin gereğini yaptığı nadir olaylara da şahit olmak, geleceğe yönelik umutlarımızın yaşamasını sağlamaktadır. Son günlerde  toplumu zıvanadan çıkartmaya çalışan Din istismarcıları, bezirganlar yetmezmiş gibi Din İnsanı hüviyetli Devlet memuru kimliklilerde türemeye devam etmektedir. Son örneğide bir Müftünün üstelik hutbeden kestiği ahkam.  Müftü Şaban  bayram ziyareti için gittiği memleketi Sakarya'nın Karasu ilçesinde Cuma namazı kıldırmak için gittiği Camide çıktığı hutbede ki vaazında, Filistin olayları ve Yahudilere değindi.  Selanik göçmenleriyle ilgili olarak, "Yüzde 90'ı Selanik göçmeni ve sabetayist. Ne demek sabetayist? Müslümanlığa girmiş gözüken Yahudiler. Aslında Müslüman değil" ifadelerini kullandı.

Konuşmasının devamını Gezi    olaylarına bağlayarak, "İstanbul'da Gezi olaylarında otellerinde barındıran kimdi? Gene Yahudilerdi. Şu an bir şirketin bir takımın da başkanı" diyerek Ali Koç'u ima etti.

Bir kimliği, kişiliği kendince abuk subuk değerleri ile yargılamanın ötesinde topluma kin ve nefret tohumları ekme, ayrıştırma anlayışı içeren bu ifadelerin Anayasa'ya göre suç olduğu, Kamu adına hareket eden Cumhuriyet Savcılarının bu ifadeler neticesinde harekete geçmesi gerektiği kanaatindeyim. 22 yıl Temsilci olarak görev yaptığım TEMA VAKFIN'da , Sayın Ali Koç'la TEMA VAKFI Yönetim Kurul üyeliğim döneminde iki yıl birlikte görev  yaptım. Kimliği, beyefendi kişiliği, toplumsallık adına pozitif davranışları, yatırımcı anlayışları çoğumuzun bildiği özellikleri.Yani insan olma vasıfları hele bu meczubun söyledikleri ile hiç mi hiç benzeşmemektedir. İlk davranış, bu kendini bilmezi Diyanet, açığa aldığını bildirmiş. Her suçlunun, kötü gidişin sorumlularının  cezası, haddinin bildirildiği bir son olmalı.Hergün yeni bir gündem değiştirme konuları ile ekonomik, Sosyal darmadağın edilen toplumun, aklı ile dalga geçildiği bir dönemde artık iş, toplumun görevini yapacağı, demokratik beyanını ifade edeceği sandıktan çıkacak iradesine kaldı. Umarım daha fazla gecikilmez..