Balık baştan kokar denir. Koku kuyruğa ulaştı.Kötü koku her yeri kaplamaya başladı.Tuzluyayım da kokma, diyeceğimde..Tuz'da koktu. Olanlar karşısında ne kadar iyi niyetli düşünsekte, olaylara iyi niyetli gözle baksakta, hoşgörü ile yaklaşsak da bir şeyler ters gidiyor ve bedelini bir şekilde hep birlikte ödüyoruz.. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışının hakimiyeti içindeyiz. Vijdan ve sorumluluk sahibi olarak vebal taşıyoruz. Tabi taşıyorsak ?...
Neyi tutsak çürümüşlük, elimizde kalıyor.Nereye baksan çorak.
Umutları yeşertmek lazım da.. Öncelikle kendimizi sorgulayıp, neresinden başlamalı dersek ilk adımı atmış oluruz.
Yunus Emre'nin sözleri ile;
İlim ilim bilmektir,
İlim kendin bilmektir,
Sen kendini bilmezsin,
Ya nice okumaktır..
İlimi,kendini bilmeyi,okuduğunu anlamak için vakit daralıyor...
Sosyal devletin amaçları; “Gelir Dağılımında Adalet ve Yoksulluk la Mücadele”, “Tam İstihdam ve İşsizlikle Mücadele”, “Fırsat Eşitliği”, “Sosyal Güvenlik”, “Ekonomik Büyüme ve Kalkınma” ve “Sosyal Denge ve Barışı Sağlamak” olarak tanımlanmıştır. Hani sağır Sultan bile duydu da, aynaya bakıp,yüksek sesle kendimize sormalıyız; Bu tanımda bir Ülkede mi yaşıyoruz, yönetici bu mantıkta mı?
Herşey de ,sap samana karıştırılmış, tarumar edilmiş. Bu kervan böyle gitmez, bu devran böyle sürmez be Usta.Gelin el birliği ile barış,kardeşlik içinde egolarımızı, hırslarımızı,art niyetleri, tahakküm zihniyetimizi bırakalım, yaşamın tadını çıkartalım. Düşman sey're doymaz. Yeteri kadar dış düşman var zaten, birde içimizden olmasın...Kimse kimseye parmak sallamasın...
Yer altı, yer üstü coğrafi zenginliği, demografik yapısı ile Laik, Demokratik, Sosyal bir Hukuk Devleti olmak üzere kurulmuş100 yıllık bir hazine olan Cennet Türkiye'nin,
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün işaret ettiği gibi;..."Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır." Sözünü hafızamızdan hiç çıkartmadan..
Bunları istemek, sahip çıkmak, korumak, Biz olmak sorumluluğu sadece bu günler için değil, gelecek nesillerimize borcumuzdur.
Demokrasilerde çare tükenmez. Henüz iş işten geçmeden, yetkimizi kullanma vakti geldiğin de taşıdığımız vebalin gereğini yapmayı boynumuzun borcu olarak düşünüp, davranarak.
Çaresiz değilsiniz, ÇARE SİZSİNİZ...
Yük.İnş.Müh.M.Sait Köse