-Selam İbiş. İvedi, ivedi nereden böyle?

            -Şehitkâmil Bölgesine bakan Tapu Dairesinde bir işim vardı.

             -E!

            -Oradan geliyorum da tekrar gideceğim.

            -Ne işin var ki?

            -Bir alım-satım işi?

            -E! Ne olmuş yani?

            -Memiş’ciğim Öyle deme; güzel bir sistem kurmuşlar. Tapuda işin var değil mi? Önce, bankalarda olduğu gibi, sabahtan gidip fiş alıyorsun. Sonra, alt kattaki yerde bulunan ilgililere başvuru sıra numarası alıyorsun. Ondan sonra, sıran gelince, ayni yerdeki başka bir tapu dairesi elemanına gidiyorsun. Bu memur evrakı kontrol ediyor; yukarıya çıkıp işlem saatini alıyorsun.

            -Ne güzel etmişler? İşi bir düzene sokmuşlar desene?

            -Yahu Memiş kardeş kurulan sistem iyide; sistemi çalıştırmaları berbat. İlgili müdür veya yetkili aşağıya inip, duruma bir göz atıp da, gerçekten güzel olan sistemin, düzgün çalışması için gereğini yapmıyor.

            -Nasıl yani?

            -Kardeşim, benim bildiğim sıra numaranı alırsın; sıranı beklersin; bankoda ki ışıklı göstergelerde numaranı görülünce, o memura evrakı verirsin. Tıpkı bankalarda olduğu gibi.

            -Niye böyle olmuyor mu?

            -Yok, kardeşim yok! Güya sıra fişi alınmış. İçerisi ana baba günü; taş atsan yere düşmez. Elinde fişin,  rezillik; itişip kakışmalar…

            -Sıra ve başvuru numarasının alınması ne işe yarıyor, o zaman?

            -Bence göstermelik… İşlemler için sıra verildiğine göre, odanın lebalep dolu olması niye ki? Sıraları gösterir ışıklı levhada numaranı görünce girer, işini bitirirsin.

            -Doğru söylüyorsun da, her konuda olduğu gibi yine eğitim meselesi.

            -Bunu organize edecek oranın müdürüdür. Sen, vatandaşın işinin yapılması için, izdihama sebep olmasın diye fiş, sıra numarası vererek güzel bir düzen kurmuşsun.

Peki, düzenin güzel işlemesi için gereğini neden yapmıyorsun. Müdür efendi, orada resmi giyimli bayan ve erkek görevlileri koymuşsun ama bunlar “Antrede kimse durmasın” demekten başka bir iş yapmıyorlar. Antrede kimse durmasın sözünü duyanlar odayı dolduruyor.

Başvuru ile çalışan memurlarınızın bulunduğu odayı, tıka basa dolduracaklarına, ellerindeki fişe göre odaya girmelerini niye sağlamıyorlar Müdürüm. Hiç inip aşağıdaki rezaleti seyrettin mi, diyesi geliyor insanın?

            -Haklısın İbiş kardeş. Duyumlara göre, yine burada da aşna-fişnaların döndüğüne inanır gibi oluyorum.

            -Nasıl yani?

            -Bankalarda ki gibi, fiş düzeni kurulduğu halde, düzenin muntazam işlemesi üzerinde neden durulmuyor?

            -Aşna-fişnayı ispat edebilir misin?

            -Oğlum, bir kere balık baştan kokmuş. Sonra, bir zamanlar biri ne demişti?

            -Ne demişti?

            -“Rüşvetin belgesi mi olur p……”