Bu ne demektir?

Anlamı nedir?

Diğer demokratik ülkelerde ve de ülkemizde böyle bir haslet, duyarlılık var mı?

Eğer var ise ki; olması lazım ve de diğer ülkelerde de bizde de olması lazım.

Ama bu duyarlılık, haslet bizde kaldı mı?

 

***

 

Kamu vicdanı!...

İnsanların kanayan yaralarına; acıma hissiyle ya da acımasızca kayıtsız kalmayan bir perspektif mi?

 

***

 

Ülkemizde bu haslet, bu güzellik, bu duyarlılık ne yazık ki, siyasi çarkın acımazsız dişlileri arasında kutuplara, zıt görüşmelere ayrışıyor.

Doğrusu bizim kuşağın, oluşturulmaya çalışılan kutuplaşmalardan çok kaygılıyız.

 

***

 

İki üç gün önce bir otobüsün en arkasındaki sakatların oturduğu koltuğun yanındaki koltuğun arkasına “DÖB – DEVRİMCİ ÖĞRENCİ BİRLİĞİ” yazılmış.

Üzüldüm…

Çünkü bu tür yazılar, bu tür oluşumlardan bizim kuşak çok çekti, çok acılar yaşadı.

Birden aklımdan Deniz Gezmişler, Mahir Çayanlar geçti…

 

***

 

60lı yıllar, 70li yıllar ve hatta 80li yıllar…

Bu ülke, ülkemiz bu yıllarda yaşananları inşallah bir daha yaşamaz… O ayrışmalar bir daha olmaz.

 

***

 

Bu konularda tüm bu yurdun insanları Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, şunu su, bunu su, vicdan muhasebelerini yaparken, geçmişte kalan o kötü yılları akıllarından çıkartmamalılar.

Ülke genelinde kanayan yaralara kayıtsız kalınmamalı.

Merhem olunmalı. Yok, şu benim karşımda, onun için çeksin çilesini, hapislerde çürüsün, demek.

Ya da bu benden taraf işi bir şekilde kılıfına uyduralım bir şekilde sınıfı geçsin demek.

İşte bu şekilde olan bir kamu vicdanı çökmüş demektir.

Kişiler acıma hisleri ile vicdan muhasebesini birbirine karıştırmamalar.