Devlet bütçesi hazırlanırken birçok hususların yanı sıra ülkenin sosyal, ekonomik ve mali durumu nazara alınarak hazırlanması gerekir.
Bu konuda rahmetli Hocamız Prof. Dr. Nihat Sayar biz öğrencilerine devlet bütçesinin sosyal olması gereğini anlatırken derdi ki:
Devletin en önemli görevi, vatandaşın huzur içinde yaşamasını, sosyal sefalete düşmemelerini sağlamaktır. Devlet denilen büyük otorite, bir taraftan çalışan, kazanan ve refah ve varlık içinde yaşama imkanlarını bulan fertlerin çoğalmasına hizmet ederken, diğer taraftan emeğini kâfi derecede değerlendiremeyen ve bu yüzden birçok mahrumiyet ve fedakarlıklara katlanan fertleri de düşünmek mecburiyetindedir. Aynı topluluk içinde yaşayan insanların haysiyet, zekâ, kabiliyet ve çalışkanlık dereceleriyle ölçülü bir hayat seviyesine ulaşmalarını kolaylaştıracak tedbirleri almak devletin başlıca vazifelerinden biridir. Devlet, bu sosyal vazifesini bütçelere koyduğu tahsisatla yapar.
Devlet bütçesinin ekonomik olması konusunda Nihat Sayar Hocamız:
Önce ülke giderlerinin tespit edilmesi sonra bu giderleri karşılayacak kaynakların aranması devlet bütçesinin ekonomik yönüdür. Gün geçtikçe kamu ihtiyaçları artmaktadır. Bu giderleri karşılamak için gerekli kaynaklar sınırlıdır. Eğer devlet bütçesi, milli gelirin artmasını sağlayacak şekilde hazırlanmazsa vergilere doğru yönelme başlar. Bu ise milli gelirin düşmesine sebep olur.” bilgilerini aktarırdı.
Devlet bütçesinin mali yönünden ise:
Vergi ve sair kaynaklardan elde edilen gelirlerin en önemli kamu hizmetlerine tahsisi, lüks ve israfta meydan vermeden en önemlisinden başlayarak sarfı gerekir, derdi Hocamız.
***
Atatürk ve devamı iktidarlarda bu kurallara dikkat edilmişti. Çünkü devlet, insan için var olduğu kuralına hep uyulmuştu.
***
Günümüz devlet bütçende halkın sosyal yönünün düşünülmediği ve TÜİKin aylık ve yıllık enflasyon tespitinden apaçık anlaşılıyor.
Bütçeye asıl gelir sağlayacak, milli gelirin artırılmasını gerektirecek şekilde düzenlenmesidir. Ama bu konuya önem verilmiyor ki olmalı yıldan yıla milli gelir düşüyor.
Devlet bütçesi hazırlanırken, halkın refahı ve refah içerisinde yaşayan insanların çoğalmasını sağlayacak yön görülmemektedir ki bugün nüfusun çoğunluğunu teşkil eden az gelirli ve esnaf kısmı yaşamda zorluk içerisindedirler.
Diğer yandan israf, lüks yaşam ve araçlar, günümüz bütçesinin hazırlanışını bilimdışı bir çalışmaya dayandığını gösteriyor.
Diğer yandan vergilerde dolaylı vergilerin, toplam vergiler içerisinde payının aşırı derecede fazla oluşu bütçenin düzenlenmesinde vatandaşın düşülmediğini gösteriyor.
***
Sonuç olarak Devlet Bütçemiz, halkın refahı, sosyal yaşantısı, vergi yükünün azaltılması düşünülmeden, israf ve lüksün terk edilmeden, yapıldığı görülüyor.
Enflasyon, bir ülkenin soyulmasını sağlaması yanında halkın geçimini zora sokar. Bütçe yapılırken halka bütçeden minicik bir şeyler konmuşa benziyor.
Orhan YALKIN