Devlet bütçesi hazırlanırken önce giderler ortaya konur sonra bu giderleri karşılayacak gelirlerin neler olabileceği tahmin edilir. Gelirler, giderlerden fazla olursa bütçe fazlalık verir; gelirler, giderlerden az ise bütçe açık verir. 18 yıldır Devlet Genel Bütçesi hep açık vermektedir.
Genel olarak bütçesi fazla veren ülkelerde halkın refah içerisinde yaşadığını; açık veren ülkelerde de halkın geçim zorluğu çektiği görülmektedir. Ekonomisi çok gelişmiş ülkelerde bütçenin açık vermesi görülebilir. Ancak bu durum önemli değildir.
***
Ülkelerin ihtiyaçlarına göre giderler artmaktadır. Bu hizmetlerin kısılması veya hiç yapılmaması günümüz yaşamında olanaksızdır
Devlet bütçelerine gelirler şunlar olabilir:
-Devlete ait mülklerin satışlarından
-Devlete ait mülklerin kira gelirlerinden
-İktisadi devlet teşekküllerinin gelirlerinden
-Dolaylı ve dolaysız vergilerden
-Devletin borçlanmalarından
Ülkemiz için cezaların da bütçe gelirleri arasında olduğunu söyleyebiliriz.
***
Ülkemizdeki duruma bir göz atalım:
-Devlet mülklerinin satışlarından: Ülkemizde devlete ait birçok mülkün satılmış olması bütçeye bir fayda sağlayamayacaktır.
- Mülkün olmaması kira gelirlerinin de olmaması demektir.
-İktisadi devlet teşekküllerinin özelleştirilmesi sonucu bu kuruluşlardan bütçeye bir katkı sağlanamayacağı ortadadır.
-Vergilerin, bütçeye gelir sağlaması devam edecektir. Ancak pandemi dolayısıyla vergiler, enflasyonun artmış gibi görünmesine rağmen vergi tahsilatında azalma olacaktır. Çünkü halkın alım gücü çok azaldığından KDV gibi dolaylı vergilerde ve bunun yanı sıra gerek esnaf gerekse sanayicilerin gelirleri düşeceğinden, dolaysız vergilerde de azaltma olabilir.
-Borçlanma konusuna gelince TL cinsinden iç borçlanma, enflasyon sebebiyle zorlaşacak. Dış borçlanma ise güven dolayısıyla güç olacağa ve tefecilerin dolara yüksek faiz isteyeceği görülecektir.
Bu durum ülkemizi zor günlerin beklediğini işaret eder gibi.
***
Bütçe bu hale gelince ve yap-işlet devret ile yapılan köprüler, hastaneler, yeraltı geçitleri dolayısıyla devletin taahhütleri, devlet bütçesinin en önemli veçhesi olan sosyal, ekonomik ve mali yönünü işlemez hale getirebilir.
Yüksek öğrenimde Bütçe-Maliye derslerimize giren rahmetli Prof. Dr. Nihat Sayar’ın şu mealde söylediği sözlere dikkatinizi çekmek isterim.
“Vergi ve sair kaynaklardan elde edilecek devlet gelirlerinin, en önemli kamu hizmetlerine ayrılması, lüks ve israftan kaçınılması, ihtiyaçların önemine göre tercih edilerek sarfı gerekir. Kişilerin, özel gelirlerinden ayırarak devlete verdikleri vergiler için katlandıkları mahrumiyet derecesiyle, devletin bu vergilerden elde ettiği paralarla yapmış olduğu kamu hizmetlerinin önem derecesi arasında daima ölçülü bir münasebet gözetilmelidir.”
Ülkemizde devlet bütçesinin en önemli yönü olan sosyal, ekonomik ve mali yönünün nasıl olduğuna siz karar veririn.
Örneğin, en çok vergi emekten alındığı halde çalışanlarımızın durumu ortada.
***
Gelecek devlet bütçelerimizin, bütçe prensiplerine uygun olabilmesi dileğiyle Kurban Bayramınızın kutlu günlerinizin mutlu geçmesini dilerim.
Orhan YALKIN