22 yıl boyunca bu gazetenin bir parçası olmak, benim hayatımın en anlamlı anlarından biriydi. 53 yıllık bir serüven, gazetenin her köşesinde emeği olanlar için adeta bir onur madalyası gibi. Yıllar geçiyor, teknoloji hızla değişiyor, medya sektörü şekil değiştiriyor, ama gazetecilik ahlakı... İşte o, kalıcı.
Bu mesleğe ilk adım attığımda, "bağımsız gazetecilik" kavramı üzerine çokça düşündüm. Yandaş olmadan, kalemini eğip bükmeden yazabilmek... Ne kadar da zormuş meğer! Ancak Zor ailesine katıldığımda bunun mümkün olduğunu gördüm. Biz sadece gerçeklerin peşinden gittik. İşte bu yüzden 53 yıl boyunca ayakta kalabildik.
Zorluklar mı? Tabii ki oldu. Yeri geldi, baskılara direndik. Yeri geldi, tehditler aldık. Ama kalemimiz hiçbir zaman satılık olmadı. İşte bu, bir gazeteciyi güçlü kılan şeydir. İnandığın doğrulardan vazgeçmeden, her ne pahasına olursa olsun gerçekleri yazabilmek... Zor ailesi, işte bu cesareti bana öğretti.
Gazetenin her sayfasında, her köşesinde emeğim var. Yazı işleri, baskı aşamaları, manşetler... Hepsi bu ellerden geçti. Ve şimdi geriye dönüp baktığımda, bu 22 yılın ne kadar da hızlı geçtiğini fark ediyorum. 53 yıl boyunca gazetemiz, basın sektöründe dimdik ayakta durdu. Bizler de onun bir parçası olmanın gururunu yaşadık.
Umarım bu gazete daha nice yıllara meydan okuyarak devam eder. Çünkü bu ülkede doğruyu, tarafsızlığı savunan gazetelere her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Bize sadece "gazetecilik" değil, "bağımsızlık" da öğreten Zor ailesine minnettarım.
Gazetecilik bir yaşam tarzıdır, bir görevdir. İyi ki bu yolu Zor ailesiyle birlikte yürüdüm.