Şarap denince akla Fransa, Viski denince, İskoçya, rakı denince de Türkiye akla gelir.

            Milli içkimiz Aslan Sütü iken, şimdi ayranı milli içkimiz yaptılar.

            E!.. Tuzlu, buzlu ayran da fena olmaz yani!

            xxx

            Dinimize göre içki haramdır. Haram olan şey de yasaktır.

            Eğer yasağa uymazsanız, şahdamarımızdan daha yakın olan Yüce Varlıkla hesaplaşırsınız. Başka biri sizin işleyeceğiniz sevabı sorgulayamayacağı gibi sizin işleyeceğiniz günahı da sorgulayamaz.

            xxx     

Rahmetli babam da ayranı çok severdi. Ara sıra “Halin vaktin iyi ola da ayran içesin” derdi. Ne yazık ki 1950’lili yılların tıp bilgisi, tansiyon hastalarına, sıvının fazla verilmemesi yönündeydi. Bu bakımdan Dr. Abdülkadir Göksel Bey, babam için “Fazla su vermeyin” derdi.

            Bugünün tıp görüşü ise, vücutta sıvının azalması, tansiyonun yükselme sebebi olduğu yönündedir.

            Geçmişin tıp önerisi ile bugünün önerisi tamamen birbirinin zıddı!

            xxx

            Mademki söz ayrandan açıldı; bugün de ayran üzerine söylenmiş söz, atasözü, değimlerle ilgili bir yazı yazmaya karar verdim.

            Yazımın, ayranı bol olacak; sizlerin de neşeniz bol olsun.

            Ayransız ev, bayramsız ev olmayacağı gibi benim de ayransız yazım olmasın diye düşündüm de…

            xxx

            Sizlere bugün bir tanıdığımı anlatacağım, öyle ki ayranı yok içmeğe, at ile gider s…..a. Tam bir ayran ayısı; ayran budalası.

            Bir kere, kendini çok beğenmiştir,  “Kim der ki, ayranım ekşi diye.” Aslında kara olan bir şeye beyaz dediği zaman, aman ha, siz kara diye iddiada bulunmayasınız. Hemen ayranı kabarıverir.

            Kötü bir kuyu, dilinde bir şey kalmaz, hemen yayılıverir. Sakın yanında bir şey söylemeyiniz; zira ayran ağızlıdır; el âleme hemen ulaşıverir.

            Geçenlerde kendisine uğramıştım. Bana ayran ikram etti. Ayrandan başka her şeye benzer; sanki ayran değil de Çapanoğlunun abdest suyu.

            Söylediklerinin yarısını, hatta daha fazlasını suya çalmanız gerekir. Kendisi de bunu bildiği için “Kimse bana kızmasın; ayranım budur, yarısı sudur” der.

            Yaşlanınca, biraz kendine gelmiş olmalı ki, küsenleri barıştırmayı kendisine düstur edinmiştir. Aile arasındaki küskünlükleri duyar duymaz, şıp damlar, “Ayran içmeye geldik, ara açmaya gelmedik” diye söze başlayıp, gönülleri sakinleştirmek, küskünleri barıştırmak ister.

            Bizimki, köyündeki harmanın orakla biçildiği günlerde, ayrandan ucuz katkı olmaz düşüncesiyle, marabalara sık, sık ayranla birlikte börek ikram eder, “Hadi arkadaşlar, hadi, ayran içelim, böyle biçelim, yerim böreği, çalalım orağı” terennümüyle, onlara kuvvet vermek isterdi.

            E! Köylü durur mu, ağalarını hemen cevaplarlar: “Ayran köylünün içkisi, yine içilir ekşisi.”

            Bir kere biriyle münasebetinde, daha mutedil davranması söylendiğinde ağanın cevabı hazırdır; hemen yapıştırır: “Ayranı ben içtim, sende şiştin ha!”

            İşte böyle bir insan, bizim ayran delisi…

            xxx

            Ayrandan laf edince ülkemizdeki meşhur ayranlar aklıma geldi. Eğer, Gaziantep’ten Adana’ya eski yoldan giderseniz, meşhur Misis ayranından içmeden geçmeyin.

            Bir zamanlar İstanbul’da da Ömür ayranı meşhurdu, acaba yine öyle mi?

            Gününüz şen, ayranınız bol olsun…