Bu şekilde davranan devlet adamı ve sporcu kaldı mı?
Atatürk, TBMM Başkanı Kazım (Özalp) ile birlikte güreşleri izlemeye gider. İki başhakemden biri Kurtdereli Mehmet Pehlivan’dır. Anadolu Ajansı muhabiri kendisine, “Başarınızın sırrı nedir” diye sorar. “Güreşirken bütün Türk milletini arkamda hisseder ve onun şerefini korumak için her şeyi yapardım” karşılığını verir efsane pehlivan. Afet İnan bu konuşmayı Mustafa Kemal Paşa’ya aktarır. Çok duygulanır Atatürk. Güreşleri seyrederken Kurtdereli Mehmet Pehlivan’dan gözlerini ayıramaz. O gün, Çankaya’ya döner dönmez, eski baş pehlivana bir mektup yazar ve bu mektubu bir armağanla birlikte Kılıç Ali ve Salih Bozok ile Zafer Oteli’nde kalmakta olan Kurtdereli’ye yollar.
Atatürk’ün yazdığı, Türk sporcusu için bir direktif niteliğinde olan, Kurtdereli’nin değerli kişiliğini ve üstün görüşünü yansıtan mektup şöyledir:
“Seni, cihanda ün almış bir pehlivanı tanıdım. Parlak muvaffakiyetlerinin sırrını şu sözlerle izah ettiğini öğrendim: ‘Ben her güreşte arkamda Türk milletinin bulunduğunu ve millet şerefini düşünürüm.’ Ben, dediğini en az yaptıkların kadar beğendim. Onun için senin bu değerli sözünü Türk sporcularına bir meslek düsturu olarak kaydediyorum. Bununla, senden ve sözlerinden ne kadar memnun olduğumu anlarsın. Pehlivan, sana sağlık içinde uzun bir ömür dilerim.”
Atatürk, Mehmet Pehlivan’a gönderdiği mektubun içine 1000 liralık İş Bankası çeki koyar.
Çekin üzerini imzalayarak “Kurtdereli Mehmet Pehlivan’a 1000 lira veriniz. Bu para aralık ayı aylığımdan faiziyle kesilecektir” diye yazar. Kurtdereli kısa bir süre sonra bankaya gidip çeki verir. 1000 lira kendisine ödenir. Ama Kurtdereli bekler.
Niçin beklediği sorulduğunda “Çeki vermenizi bekliyorum” der.
“Parayı aldın, çek bizde kalacak, bu işlerin usulü böyledir” der banka müdürü.
Kurtdereli de “O halde alın bu 1000 lirayı, benim çekimi gerin verin” der.
Şaşıran banka müdürü “Neden”diye sorunca Kurtdereli, “Orada Mustafa Kemal’in resmi ve altında da imzası var” diye cevap verir. Atatürk’ün kendi maaşından keserek uygun gördüğü ödülü, Atatürk’ün el yazısı ve imzası bulunan o çeki ömür boyu saklayabilmek için reddeder. Bir demecinde konu açılınca, “Parayı ne yapayım ki? Bana dünyanın en büyük adamı, ömrümün en büyük mükafatını verdi” der. (Alıntı)