Özgür olmak çok değerlidir. Düşünün yiyeceğiniz, içeceğiniz, yaşayacağınız bir yeriniz bar. Ama bunları sadece size kol kanat geren insanlar istediği kadar var. Onların canını sıktığınız da; size sunulan imkanları geri labilirler. O nedenle, kimseye bağımlı olmadan kendi istediğiniz gibi yaşamak için çabalamalıyız.
Buyurun bu konuyu en güzel anlatan hikayeyi birlikte okuyalım.
“Karnını doyurmak için yiyecek bir şeyler bulmaya çıkan kurt, gecenin karanlığında sessiz sessiz yürüyordu. Çok aç olduğu belliydi. Ayın bedenine vuran ışıklarından nerdeyse kemikleri sayılıyordu. Patikaya doğru ilerlerken; iyi beslendiği her halinden belli olan heybetli ve tüyleri oldukça bakımlı bir köpekle karşılaştı. Onun bu haline imrenen kurt;
Ne şanslısın! Sana bakacak ve karnını doyuracak insanlar, gece güvenle uyuduğun bir yuvan var. Bu halinden ne kadar da memnun görünüyorsun.
Köpek, kurda doğru merhametli bir bakış atarak kurdun bu çelimsiz haline üzüldü. Yaşadığım yerde yiyecek bulmakta zorluk çekmiyorum, düzenli bir hayatım var dedi. Eğer sen de benim gibi düzenli bir hayat istersen benimle gelebilirsin. İstediğin kadar doyarsın ve kulübemi paylaşırız.
Bu teklifi büyük bir sevinçle karşılayan kurt, köpekle birlikte yola düştü. Geceleri evin korunmasında köpeğe yardım edecek böylece düzenli kalacak bir yeri ve bol miktarda yiyeceği olacaktı.
Birlikte köpeğin evine doğru yürürlerken kurt, köpeğin parlak tüylerinin arasında bir yara izi gördü ve sordu: Boynundaki yara izi nedir? Canın acıyor mu, bu nasıl oldu?
Köpek, umursamaz bir tavırla cevap verdi: Önemli bir şey değil. Zincirin tasması yapmış olabilir, acımıyor, dedi.
Kurt, büyük bir hayretle sordu, nasıl yani sen özgür bir hayat sürmüyor musun?
Köpek, aslında sadece gündüzleri zincire bağlanıyorum. Sahibim benim saldırgan bir köpek olduğumu ve etrafa zarar vereceğimi düşünerek beni bağlıyor. Geceleri ise tasmamı takmıyor, istediğim yere gitmekte özgür oluyorum. Hem bu durum benim için daha iyi. Çünkü akşama kadar dinleniyor uyuyor ve güçleniyorum. Ardından da karnımı bir güzel doyurup gece görevimi daha iyi bir şekilde yerine getirebiliyorum.
Evdeki herkes beni çok seviyor. Evin küçük oğlu benimle oynamaya bayılıyor. Evin hizmetçileri beni besliyor. Bazen de sahibimin tabağından yiyorum. Bu sırada arkasına bile bakmadan karanlıkta kaybolan kurdun arkasından seslendi:
Nereye gidiyorsun?
Kurt, köpeğe dönerek senin adına sevindim benim tutsak arkadaşım. Tüm yiyecekler, mutlu yuvan ve seni sevdiğini söyleyen o sahipler senin olsun. Ben özgürlüğümü tüm bu şeylerin hiçbirisine değişmem. Ve ne için olursa olsun o zinciri boynuma takmayı kabul etmem, diyerek yoluna gitti.”