“Ekonomi değerlendirilirken nelere dikkate edilmeli?
Kıstaslar ne olmalı?
Ekonomi nedir?
İhracatın fazla olması, ekonominin iyi olduğunu gösterir mi?
Teşvikler, ekonomiyi doğru bir mecraya sokar mı?
xxx
Ekonomik Durum Değerlendirme toplantısında, Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Sayın Adil Konukoğlu ile Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Sayın Mehmet Aslan’ın iki farklı tablo çizdikleri, gazetelere manşet olmuş.
Her iki Başkanımızın söylemlerini irdelemeden önce, ekonominin bir bölümü üzerinde durup, önce ekonomi-iktisadı anlamak gerek.
xxx
Bir toplumda, insanların çeşitli işlerle uğraştıkları malumlarınızdır. İnsanlar sanayici, tüccar, esnaf, çiftçi, memur, işçi olarak üretimde bulunurlar.
Halkın anlayacağı dille anlatmak gerekirse, bir kişi toplumda ne iş görürse görsün üretimin bir parçasıdır.
Bir ülkede ne kadar çok üretim yapılırsa o ülkede milli gelir fazla olur.
Üretilen bu mal ve hizmetlerin ne kadar çoğu ihraç edilirse ve de buna karşı ne kadar az mal ve hizmet ithal edilirse ekonomik güç artar.
xxx
Üretim sonucu mal ve hizmetin maliyet ile satış arasındaki fark milli gelir olarak adlandırılır ve bu artış üretime emeği geçenler arasında pay edilir. Buna da fert başına düşen milli gelir denir.
Fert başına düşen milli gelir, artışın nüfus sayısına bölünmesiyle elde edilen rakamdır. Bu şekilde ortaya çıkan gelir, herkesin aldığı gelir değildir.
Artan gelirden herkesin eline geçen gelir, yani alabildiği gelir, fert başına düşen reel milli gelirdir ki, bu iki gelir eşit olamayacağı gibi bir biriyle çok farklılıklar gösterir.
xxx
Şimdi iki Oda Başkanımızın sözlerine gelelim:
Bir ülkede, şehirlerin ekonomileri, ülke ekonomisinin birer parçasıdır. Ülke ekonomileri, yerleşim yerlerinin ekonomilerinin toplamını kapsadığına göre, bir yerleşim yerinin sanayi ve ticaretinin iyi olması, ülke ekonomisinin iyi olduğunu gösteremez.
xxx
Sayın Konukoğlu her zaman Türkiye’nin önünde büyüdüklerini belirterek “İnşallah bundan sonraki dönemde de bu büyüme çerçevesinde elimizden geleni göstereceğimize şüpheniz olmasın” diyor.
Türkiye’nin önünde olmak, ülke ekonomisinin iyi olduğunu göstermez ki.
Burada, fert başına düşen reel milli gelir, ülkenin diğer yerleşim yerlerinde yaşayanların payı ile aynı olduğundan, önde giderek elde edilen gelirin büyük bir kısmının, belirli kesimlere kaydığı aşikârdır.
Önemli olan Türkiye ekonomisinin iyi olması ve fert başına düşen reel milli gelirin adil olmasıdır. Zaten ekonomin amacı da budur.
Ülke halkının yaşam durumu incelendiğinde, eğer yerleşim yerleri ekonomilerinin ele alınmasını doğru buluyorsak, Gaziantep ekonomisinin iyi olduğu söylenemez.
xxx
Sayın Aslan “…Türkiye yüzde 8,5 büyümeden 3,5 oranında büyümeye geriledi. …. Büyümede dengeyi tutturamazsak, aşağı çekilmiş bir büyüme ciddi sorunları beraberinde getirir.” demektedir.
Bu, milli gelirde düşüşün bir ifadesidir.
Doğrudur da.
xxx
Ülke ekonomisinin yanında Gaziantep’in iyi durumda olduğunun ileri sürülmesi yanlıştır.
Ülke çapında ithalatın, ihracattan fazla oluşu; git gide dış borçların artışı; maazallah sıcak paranın kaçması durumunda ülke ekonomisinin nasıl bir hâl alacağını düşünmek, tasavvur etmek bile insanı endişelendirmekte, korkutmaktadır.
Bundan dolayıdır ki, Türkiye’nin önünde olmak bir önem arz etmiyor.