Bugün torba yasa gibi çeşitli konulara değinmek istedim.
Buyurun:
***
ABD müttefikimiz. Gel gör ki hep aleyhimizde bulunup ülkemizi zayıf duruma düşürmek için çalışıyor. PKK ve türevini destekliyor.
Aleyhimize çalışmasına karşılık biz ABD ne derse sanki o doğrultuda çalışıyoruz.
NATO’ya dahil ekonomik yönden güçlü ülkeler buna ses çıkarmadığı gibi onlarda ABD ile aynı konuda el vermiş aynı amacı gütmektedirler.
Niye?
1950 yılında NATO ülkelerinin birçoğu Kore Savaşı için bir tabur, bir bölük hatta bir manga asker gönderirken ABD gücünün yanı sıra Türkiye bir tugay güç ile savaşa katılmıştır. Bugün Güney Kore’de Türk Şehitliğinde yüzlerce erimiz yatmaktadır. O kadar ki Güney Koreliler bütün askeri güçler içerisinde Türkleri sevmişler ve seviyorlar.
Kunuri’de Çin kuvvetleri, ABD askeri birliğini çembere almış ve imha etmek üzeredir. Albay Celal Dora komutasındaki Türk gücü Çin güçlerini yarıp ABD ordusunu imha edilmekten kurtarmıştır.
Birçok askerimiz ABD tarafından madalyalarla onurlandırılmıştı.
Peki bugün ABD’nin ülkemize davranışı neden müttefikliğe yakışmayan bir şekildedir. Kadir bilirlikten neden eser yoktur.
Hala ABD yanımızda gözüküp gerek siyasi gerekse ekonomik bakımından aleyhimizde çalışırken, bazı ülkelerden askerlerini çekerken onların yerine biz askerlerimizi gönderiyoruz.
Ülkeler arası dostluk diye bir şey yok; menfaatler vardır.
***
Serbest piyasa ekonomisi gelişmiş ülkelerde uygulanırsa iyi sonuçlar verir. Çünkü gelişmiş ülkelerde genellikle nüfusu eğitilmiş, ülkesini kendi menfaatinin üzerinde gören insanlar teşkil ediyor.
Gelişmekte olan ülkelerde serbest piyasa ekonomisi uygulanınca geliri düşük olan nüfus ekonomik yönden geçim sıkıntısı çekmektedir. Şu örnek yeter:
Nektar (şeftali) perakende 25 lira civarında iken üretici toptan 4 liraya veriyor. Aradaki fahiş fiyat insanı ürpertiyor.
Üretici perişan, tüketici perişan. Peki aradakiler? Onlara dokunma!
Serbest piyasa ekonomisiymiş! Ne kontrol var ne de tüketiciyi korumak!
***
Tarım ve Orman Bakanlığının Binevler civarında bir laboratuvarı var. Bu laboratuvara tahlil için bir şey götürüldüğünde tahlili yapacaklarını sanıyordum.
Bir üreticiden aldığım balı tahlil ettirmek üzere bu kuruma gittim. Tahlil yapmak için benden tahlil ücreti istediler. Amacım eğer bal tağşiş edilmiş ise diğer tüketicilerin korunmasıydı. Kurumun yetkilileri, marketlerden aldıkları örnekleri tahlil ettiklerini söylediler.
İşte tüketicinin nasıl korunduğuna bir örnek.
***
“Dama serdim kilimi,
Tut kaynana dilini,
Akşam oğlun gelince
Kırar kambur belini.”
***
Sayın Erol Doğaner’in objektifinden.