Düşün...

MEVLANA'dan...İnsan kısmı bir misafirhane, Her sabah yeni birisi gelir. Bir sevinc, bir bunalım, bir zalimlik, Aniden farkına varmak birşeyin, Hepsi beklenmedik misafir. Hepsini karşılayıp eyle! Evini vahşetle süpürüp, Bütün mobilyalarını boşaltan Bir kederler kalabalığı bile gelse. Her geleni alnının akıyla misafir et.Olur ki yeni bir zevk getirmek için Boşalttılar evini.Karanlık düşünce, utanç ve garez, Hepsini gülerek karşıla kapıda Ve buyur et içeri. Minnettar ol her gelene Kim gelirse gelsin. Çünkü bunların her birisi, Öte taraftan bir kılavuz olarak gönderildi.

 

**

Hisset ...

Yıkın Heykellerimi

 

Ey milletim

Ben Mustafa Kemal'im

Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim

Hala en hakiki mürşit değilse ilim

Kurusun damağım dilim

Özür dilerim

 

Unutun tüm dediklerimi

Yıkın diktiğiniz heykellerimi

 

Özgürlük hala

En yüce değer

Değilse eğer

Prangalı kalsın diyorsanız köleler

 

Unutun tüm dediklerimi

Yıkın diktiğiniz heykellerimi

 

Yoksa çağdaş medeniyetin bir anlamı

Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı

Baş tacı edebiliyorsanız

Sanatın içine tüküren adamı

 

Unutun tüm dediklerimi

Yıkın diktiğiniz heykellerimi

 

Yetmediyse acısı şiddetin savaşın

Anlamı kalmadıysa

Yurtta sulh dünyada barışın

Eğer varsa ödülü silahlanmayla yarışın

 

Unutun tüm dediklerimi

Yıkın diktiğiniz heykellerimi

 

Özlediyseniz fesi peçeyi

Aydınlığa yeğliyorsanız kara geceyi

Hala medet umuyorsanız

Şıhtan şeyhten dervişten

Şifa buluyorsanız

Muskadan üfürükçüden

 

Unutun tüm dediklerimi

Yıkın diktiğiniz heykellerimi

 

Eşit olmasın diyorsanız kadınla erkek

Karaçarşafa girsin diyorsanız

Yobazin gazabından ürkerek

Diyorsanız ki okumasın

Kadınımız kızımız

Budur bizim alın yazımız

 

Unutun tüm dediklerimi

Yıkın diktiğiniz heykellerimi

 

Fazla geldiyse size

Hürriyet cumhuriyet

Özlemini çekiyorsanız

Saltanatın sultanın

Hala önemini anlayamadıysanız

Millet olmanın

Kul olun

Ümmet kalın

Fetvasını bekleyin şeyhülislamın

Unutun tüm dediklerimi

Yıkın diktiğiniz heykellerimi

RAHAT BIRAKIN BENİ

 

Süleyman Apaydın

 

**

Gülümse...

 

Kötü Haber Nasıl Verilir?

İstanbul'da üniversitede okuyan genç kız Ankara'daki babasına telefon etmiş;

- ''Baba, merhaba Ben Lale''.

- ''Ooooo Güzel kızım benim. N'abersin bakalim?''.

- ''Hiç sorma babacığım. Hiç keyfim yok valla''.

- ''Hayırdır? Bi sorun'mu var?''.

Kız ağlamaya başlar babası ise üzüntü ve meraktan kafayı yemektedir;

- ''N'ooldu kızım? anlatsana''.

- ''Murat evi terketti. Boşanmak istiyormuş''.

- ''Ne evi lan? Ne boşanması? Sen ne zaman evlendin de bosaniyorsun''.

- ''Hani senin hiç hoşlanmadığın esrarkeş çocuk vardı'ya ben onunla evlendim''.

- ''iyi halt ettin, zilli neyse, artık yapacak bi şey yok. Versin mahkemeye, hemen boşanın''.

- ''Boşanalım ama benden 10 milyar istiyor. Eğer vermezsem, iyi zamanlarımızda çektiği çıplak fotoğraflarımı internetten herkese yollayacakmış''.

- ''Püüh. Rezil... Çıplak fotoğraf çektirdin, öyle mi?''.

- ''Ama babacığım O benim kocamdı. Ne biliyim böyle bir kötülük yapacağını''.

- ''Peki Olan olmuş artık. Yarın havale ederim parayı öğleden sonra bankaya gidip çekersin sonra da alıp yakarsın o kahrolası fotografları''.

- ''Sağol baba Eeee şey bi'de kürtaj için 2 milyara ihtiyacım var''.

Adam artık iyice fenalaşır. Boğuk bir sesle konuşur;

- ''Kürtaj'mı? Bi'de hamile'mi kaldın o çocuktan sen?''.

- ''Aslında ondan değil... Zenci bi çocuk vardı... Zaten o yüzden ayrılıyoruz'ya''.

Adam bayılmak üzeredir. Nabzı yükselir, tansiyonu düşer, artık inleyerek konuşmaktadır;

- ''Biz seni oraya okumaya yollamıştık. Sen ne haltlar çevirmişsin. Allahım nedir bu başımıza gelenler okulu bitirir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kırarım bacaklarını''.

- ''İstersen hemen dönebilirim babacığım. Ben geçen yıl okuldan atıldım çünkü''.

Adam masanın üzerindeki soğuk su dolu sürahiyi başından aşağıya devirir ve ancak bu şekilde konuşmasını sürdürür;

- ''Okuldan'mı atıldın? Hani birlikte avukatlık yapacaktık, zilli? Eh ulan sen hele bi gel buraya ben sana yapacağımı bilirim. Evden dışarıya adım attırmiycam sana ilk isteyenle de evlendiricem''.

- ''O iş zor be baba biliyorsun, moda oldu, artık evlenmeden önce eşler birbirlerinden sağlık raporu istiyorlar pek iyi bi rapor sunacağımı zannetmiyorum ben''.

- ''Allahım, çıldıracağım bir de cinsel hastalıklar haaa... kesin o zencidendir''.

- ''Çok pis arkadaşları vardı. Bilmem artık hangisinden kapmışımdır''.

Güm diye bir ses duyulur. Adam kısa bir süre için kendinden geçmiştir ancak hemen kendisini toparlayıp tekrar telefonu alır.

- ''Hemen bu akşam dayını yolluyorum oraya seni alıp gelecek. Adresini ver bakim''.

- ''Mahmutpaşa Karakolu'ndayım gelirken kefalet için de biraz para getirsin yanında''.

- ''Karakol'mu? bi'de karakola'mı düştün layyynnn? Ne yaptın?''.

- ''Dün kafam çok bozuktu, çok içmişim. Araba kiralayıp dolaşmaya çıktım. O kafayla Arnavutköy'de kokoreççi dükkanına girdim. Ama neyse'ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle kiralık araba firmasına biraz para vermek gerekir sanırım''

Adam artık iyice fenalaşmıştır. Hatta fenalaşmak ne kelime adeta kahrolmuştur. Telefonda kısa bir sessizlik olur. Kız tekrar konuşmaya başlar;

- ''Babacığım sakın üzülme bütün bunlar bir şakaydı. Ben sadece sınıfta kaldığımı söylemek için aramıştım''.

Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykırır;

- ''Canın sağolsun be güzelim, boşveeerrr. Okul da neymiş? Hiç mühim değil, tatlı canın sağolsun senin''...