-Merhaba Memiş!

-Merhaba İbiş kardeş! Böyle ivedi, ivedi nereye; bu telaş niye?

-Kuyruğa girmeye.

-Bu acele niye? Tanzim satış yerinde çok mal var!

-Varda, çoğu çabuk tükeniyor; geriye soğan ile patates kalıyor. Ben biraz sebze meyve alacağım. Alacağım da alacaklarım İnşallah yerli malı olur.

-Yerli malı, yerli malı / Her Türk onu kullanmalı.

-Sözünü balla-kaymakla kestim. Yerli malı ne kaldı ki? Bak sana biraz ekonomiden söz edeyim. Dikkat edersen Memiş kardeş, Bizleri yönetenler, ekonominin yalnız sanayi olduğunu zannettiler.

-E!

-Kepçeyle sanayicileri desteklerken, tarımı kaşıkla destekleyiverdiler.

-Ne olur, yani!

-Yahu Memiş! Kafamı çatlatma; biraz sus da anlatayım.

-Tamam, tamam!

-Önce tarım; çiftçi ekimden vazgeçmeyecek derecede desteklenmeli. Sonra bir tarım politikası ile ihtiyaçlar nazara alınarak, ekim ve ekilecek mahsulün cinsleri-miktarlarıyla planlar hazırlanmalı.

-Yapma yahu?

-Dinle. Bunlar yapılınca çiftçi rahat, yönetenler rahat, halk rahat.

-Peki bunlar uygulanmazsa ne olur?

-Yine sözümü kestin. Bak ne olur. Şimdi çiftçiler tam anlamıyla desteklenmiyor ya.

-Ey!

-Girdi maliyetleri artınca ekimden yavaş yavaş vazgeçiyor.

-Neden? Sonra, girdi dediğin de neymiş?

-Çiftçi bir ekim yaparken ve sonrası mazota, elektriğe, tohuma, gübreye ihtiyacı vardır. Bunların için harcadığı paradan bir kiloya isabet eden tutarı yani bir kilonun mal oluş fiyatını terazinin bir kefesine koy.

-Koydum.

-Öteki kefesine de hükümetin ilan ettiği bir kilo alım fiyatını koy.

-Onu da koydum.

-Sen de ha bire koyuyorsun; biraz kafanı işlet. Terazi kefeleri dengede olursa, çiftçi o maldan ne kar eder ne de zarar etmiş olur. O yılı boşa harcanmış demektir.

-E!

-Eğer tespit edilen satış fiyatı maliyetten yüksek ise, çiftçi kar ediyor demektir. Çiftçi memnundur. Ertesi seneye daha çok ekmek ister. Ertesi sene ihtiyaçtan fazla ekmiş ise, fazlası yurt dışına satılır. Yoook eğer, maliyet tarafı, tespit edilen fiyattan yüksekse, köylü zarar eder. Bu durum devam ettikçe, ekimden vaz geçer.

-Allah Allah!

-Allah Allah ya. Bu sefer üretilen tarımsal ürünler, yurt içi ihtiyacını karşılamadığı için gerekli ürünler yurtdışından dövizle satın alınır. Herhalde biliyorsun?

-Neyi?

-Tarım deyince hayvancılık da anlaşılır. Yani ekim-biçim yanında ve hayvancılık tarımın içine girer. Dikkat edersen yem çok pahalı, süt ise sudan ucuz. Bu sefer de çiftçi hayvan beslemiyor.

-Desene hükümet yanlış politika işlemiş?

-Tabi. Yahu Memiş, daha dur; bak daha eler ile karşılaşacağız.

-Nasıl yani?

-Yurt içinde girdi maliyeti fazla olunca köylü zarar ediyordu ya.

-Evet.

-Zarar edince ekmiyor, dışardan satın alıyorduk ya. Bu sefer dışarıdan gelen ürün, köylünün ürettiği üründen daha ucuz olduğundan, köylümüz büsbütün ekmekten vaz geçiyor. Köylümüz ekmeyince, dışarıdan daha çok tarım ürünü almaya başlıyoruz.

-Eyvah! Vah, vah.

-Bir yandan sanayimiz için gerekli yarı mamul ve hammadde, diğer yandan karnımızı doyurmak için gerekli gıda maddeleri için ödenen dövizi düşün.

-İbiş’ciğim, biz de dışarı satıp döviz elde ediyoruz ya, Niye bu kadar karamsarsın ki?

-Ulan Menmiş senin de bir şeye aklın ermiyor. Dışarıya sattıkların ile aldıkların arasında çoook fark var. Hep borçlusun. Bunu ödeyebilmek için dövize ihtiyaç var. Bak.

-Neye bakayım İbiş?

-Arabın saçı nasıl ki birbirinin içine girmişse; ekonomide de konular birbiriyle ilişkilidir. Arap saçına fön çektirir, belki düzelebilir. Ekonomiye fön çekmekte işe yaramaz. Bir konu bozulunca diğer konular çorap söküğü gibi birbirini kovalar.

-!?

-Köylü ekimden vazgeçti, yem ihtiyacı dışardan gelirken dişi hayvanlar bile kesime gitmeye başladı. Birçok sanayi mamul ve yarı mamul malları ithal ederken tarım ürünlerini de samana varıncaya kadar ithal edince dövize ihtiyaç daha da arttı. Dövize talep artınca döviz fiyatları yükseldi… Devletin çok paraya ihtiyacı olunca işçiye, emekliye, çalışana az ücret-maaş verir. Enflasyon karşısında bunlar ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma geçecek, kemerler öyle sıkılacak ki deme gitsin…

-Dur ibiş. Moralımın içine gül suyu sıktın. Yeter yahu. Bende moral Bırakmadın. Get Allah’isen.

-Güle güle, güle güle. Bunları yoluna sokabilmek için İyi bir ekonomiste, iyi bir maliyeciye, iyi bir hukukçuya ihtiyaç var Memiiiiş!