İnsan bir yerde bitsin artık diyor.

Bitsin!

 ***

 Dün Belediye Pasajının o civarlarda sadece telefon ve aksesuarlarını satan bir arkadaşımın yanında uzun bir süre kaldım. Oysa bir iş yerinde böyle uzun sure kalmak hiç hoşuma gitmez; ziyaretine gittiğim arkadaşımın dükkânında taş çatlasa bir çayı zor içerim. Çalışan elemanları olduğu için kendine pek iş düşmüyor. Hemen hemen hiç iş düşmüyordu. Beklide uzun süre kalışım ondandı.

Sohbetimiz de derinleştikçe derinleşti.

 ***

 Bu arada en çok dikkatimi çeken şey; dükkâna giren müşterilerin 2/5 sinin Suriyeli olmaları.

Kimisi güzel Türkçemizin başını gözünü yararak, kimisi Tarzan’ca telefon ya da aksesuarını soruyor.

Ve de sordukları telefonlar hatta aldıkları telefonlar marka. 1300 – 1500 liranın altında değil.

 ***

 Peki…

Bu marka telefonları alabilen Suriyeliler kim?

Genellikle Cuma günleri camilerde dilenen Suriyeliler kim?

***

 Birde Suriyelilerin gelmesiyle işlerinin bozulduğundan yakınan, isyan eden esnafımız var!

Bunların isyanı neden?

Nedeni?

Suriyeli, tası tarağı toplamış gelmiş Antep’e yerleşmiş. Sözde ülkelerindeki iç savaştan kaçıyorlar ya, bu nedenle kendilerine bol keseden bazı imkânlar da bahşedilmiş.

Parası da var. Elinde sanatı da var. 

 ***

 Benim karnını zor doyuran esnafımın kiralamaya gücünün yetmediği dükkânı kiralayarak başlamış çalışmaya.

Hani biz biraz da acayip bir milletiz ya…

Sanki Suriyeli yaptığına kuş konduruyormuş gibi, yıllarca alış veriş yaptığı esnafını hatta arkadaşını bir kalemde silen benim acayip Anteplim. Dadanmış Suriyelinin dükkânına.

Suriyeli birde üç kuruş ucuza veriyorsa…

Antepli esnafta isyanları oynar.

 ***

 Suriyeli iş güç sahibi. Dükkânı darabası var. Vatandaşlığı neden olmasın? Hükümetimiz bir de vatandaşlık verdi mi? Değmeyin Suriyelinin keyfine. Kendi ülkesi yanmış, harap olmuş. Ülkesi bütün bu oyunları hazırlayan emperyalist güçlerce işgal edilmiş. Kimin umurunda? Çünkü artık bizim Suriyeli Türkiyeli olmuş.

Suriye toprakları batsa ne yazar…

 ***

 Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, Suriye Ulusal Koalisyonu (SUKO) Mısır’daki olayları bahane ederek merkezini Türkiye’ye taşıma kararı almış.

Buyurun bakalım abdestsiz cenaze namazına.

 ***

 Bu defa da zaten aramız bozuk olan komşu ülkelerden bu defa da “siz Suriyeli Muhalifleri bağrınıza bastınız, yeter yaptıklarınız” diye tepki alacağız. Suyla karışık limon tadında olan ilişkilerimiz tamamen limonileşecek.

Bu konuda açıklama yapan SUKO’nun Türkiye temsilcisi Halid Hoca, Mısır’daki darbenin çok sayıda Suriyeli muhalifin de işine darbe vurduğunu bunlarında Mısır’ı terk ettiklerini ve Türkiye’ye gelmeye başladıklarını hatta SUKO’nun eski başkanı Muaz el Hatib’in de Türkiye ye yerleşmeyi planladığını söylüyor.

 ***

 Peki, bu muhaliflere neden muhalif deniyor? Vatanseverliklerinden dolayı…

Yerin dibine girsin böyle vatanseverlik. Sen gel bir başka ülkede keyif çat. Beynini yıkadığın garibanlar da vatanım diyerek vatanları için can versinler.