Ekonomimiz iç açıcı değil. Hatta, karamsarlığa düşmeyelim ama, kötüye gidiyor. Merkez Bankası fiyat artışlarını açıkladı. Ama Ocak ayı ile Nisan ayı fiyat artışlarına baktığınızda tenakuza rastlıyorsunuz. Bu ise bize, hükümetin de yaptığı gibi, kâğıt üzerinde hesapların yapıldığını, gerçeği göstermediğini, gösteriyor.
Son durumda, fiyat artışlarının, oran olarak düştüğünü görüyoruz. Yani fiyatlar ay be ay artıyor, ama bir ay öncesine göre artış oranının düştüğü görülüyor. Bu bize bir ay öncesine göre fiyatların yükseldiğini, enflasyon oranın düştüğünü gösteriyor.
***
Ekonominin bu durumu gerek içte gerekse dışta güven kaybetmemizi doğuruyor. Dıştaki güvensizlik, borcu borçla ödememizi daha da zorlaştırıyor. Dış borçları ödeyebilmemiz için para bulmakta zorlanacağımızın işaretidir.
***
Enflasyon, talep miktarını düşürüyor. Talebin azalması, olur olmaz arza tesir ediyor. Talebi ve üretimi artırmak için faizlerin düşürülmesi, yabancı para değerlerinin artmasını sağlayacağından, bankalar da toplanan ve sermayeye dönüşebilecek olan Türk Lirası ile açılmış mevduat hesaplarındaki paranın dövize (efektif) kaçacağı mutlaktır.
***
Tasarrufa gidilmesi zorunlu olduğu apaçık görüldüğü halde, hükümetin tasarrufa yönelmediği söyleniyor.
Diğer taraftan nedense Hükümetimiz, bir ekonomi şurası yapmayı düşünmüyor. Her kesimden oluşacak bir ekonomi şurasını yabana atmamak gerek.
Enflasyon sepeti, ekonomik verilere aykırı olarak bazı emtia ve hizmetlerle doldurulması ve buna göre enflasyonun tespit edilmesi vatandaştan iki türlü vergi alınmasına sebep oluyor. Fiyat artışları yani enflasyon zaten bir vergidir. İkincisi, enflasyonu düşük göstermek için ayarlanan sepete göre ücretlilere ödenen aylığın satın alma gücünün azalması da bir vergidir.
***
Dünyada gıda fiyatlarında düşme görülürken, bizde artıyor. Bu ise çiftçimizin gerçek anlamda desteklenmediğinin göstergesidir. Bundan dolayıdır ki çiftçi maliyetin altındaki fiyatla satış yapmak zorunda kalınca, üretimden vaz geçiyor.
Destekleme eskiden olduğu gibi, her toprağı olana yapılmamalı. Toprağı üreten desteklenmeli ve üretimin kontrol edilmelidir.
Görüldüğü kadarıyla, Hükümetimiz hep sanayiye önem veriyor. Tarım üzerinde fazla durmuyor.
Avrupa ülkelerine baktığımızda, tarıma çok önem verdikleri görülüyor. Örneğin Hollanda, tarımda bizi fersah fersah geçmiş durumda. Hollanda’da tarım çok destek görmektedir.
***
Sözün özü, derhal bir ekonomi şurası toplanması, ekonomimiz için çok önemlidir. Ekonominin rayına oturabilmesi için gereklidir.
Orhan YALKIN