Merhaba.

İnsan emekli olup çok şeylerden elini eteğini çekince oturup yatmak için ha Gaziantep ha başka bir yer olmuş, hiç fark etmiyor.

Üstelik bu sene diğer yıllara göre yazlıkta fazla kaldım. Tamı tamına 4 ay; yani bir yılın üçte biri kadar.

1976 yılında kurmuş olduğumuz S.S.Yeşilkent Konut Yaptırma Kooperatifi ile hasbelkader bir yazlık sahibi oluvermiştim.

Kooperatif İskenderun-Arsuz Gökmeydan Köyünün sahil kesiminden bir arsa almış ve 48 konut inşa ederek ortaklarına dağıtmıştı. Ortaklar arasında Hayri Güneri, Çamur lakaplı Mehmet Uzmen, Orhan Söylemez, Ziya Mazlum, Adil Okur, Selahattin Öztahtacı, Sani Konukoğlu, Mahmut Arpacıoğlu, Hurşit Özdede gibi üyelerimiz bugün hak dünyadalar.

xxx

29 Ekim günü Gökmeydan’dan Gaziantep’e gelip evime gitmek için Fevzi Çakmak Bulvarı ve Ordu Caddesinden geçerken Gaziantepli oluşumdan utandım.

Çünkü gözümün önünden Gökmeydanlılar, Akçalılar, Üçgüllüklüler, Hacıahmetliler gelip geçti.

Çünkü buralarda 28 Ekim gününden itibaren dükkânların yanı sıra evler de Türk Bayrakları ile süslenmişti. Sokakların birçoğu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafları ile donatılmıştı.

xxx

İkinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı sonrası “Gazi” unvanını hak etmiş olan Gaziantep’in işlek bulvar ve caddelerinden Fevzi Çakmak Bulvarı ve Ordu Caddesindeki dükkân ve evlerin bir kaçının dışında bayrağımıza rastlayamamak insanı üzüyor; geldiğim yerlerdeki insanların Atatürk sevgi ve bağlılıklarını hatırlayınca da insan utancından yerin dibine giriyor.

xxx

Yukarıda saydığım yerleşim yerlerinde yaşayanlar toprak ve bayraklarına bağlı, Atatürk ve Cumhuriyete sadık insanlardır.

Atatürk, denince gözleri gülüyor. İnkılâplara bağlılar. Köy deyip geçmemeli, giyim ve kuşamları medeni şehirlerdeki insanlarla aynı. Gerek kadın gerekse erkeklerde bir tek kişinin bile şalvarlı olduğuna rastlayamazsınız.

Medeniyetin de ne olduğunu biliyorlar.

‰95’i Alevi.

Xxx

Gaziantep’e gelince…

Çocukluk çağımda Cumhuriyet Bayramlarında caddeler bayraklarla donatılırdı. Her dükkânın asmış olduğu bayraklar caddeleri al kızıl renge boyardı.

Ne oldu da bugün tamamen tersine döndü.

Acaba Atatürk ve Cumhuriyet artık benimsenmiyor mu ki bayraklar asılmamış?

Yoksa birilerinden korkuyorlar mı?

Bayrak için, Atatürk için korkulur mu?

xxx

Bazıları Osmanlı Padişahlarına “Atamız, Dedemiz” gibi şeyler yakıştırıyor. Padişahlar bizim ne atamız ne de dedemizdir. Ertuğrul Gazi, Osman Gazi dedemiz atamız olabilir. Çünkü onlar Türk’türler. Fakat Orhan Gaziden sonra bütün padişahların anaları ya Rus, ya Venedikli, ya da Yahudi’dir; nesilden nesile de böyle devam etmiştir. Bunların Türklükle hiç ilgisi olmadığından ne atamız ne de dedemizdir.

xxx

Ama Atatürk hem ana hem de baba tarafından Türkoğlu Türk’tür.

Cumhuriyeti bizlere armağan ettiği için kendisine minnettarız. Nur içinde yatsın.

xxx

İsmet Paşa, Atatürk’ü şu sözleri ile çok güzel tanımlamıştı:

“Bütün ömrünü, hizmetine vakfettiği sevgili milletinin ihtiram kolları üstünde Ulu Atatürk’ün fani vücudu, istirahat yerine tevdi edilmiştir. Hakikatte yattığı yer, Türk Milletinin O’nun için aşk ve iftiharla dolu olan kahraman ve vefalı göğsüdür.

Devletimizin banisi ve milletimizin fedakâr, sadık hadimi, insanlık idealinin âşık ve mümtaz siması; eşsiz kahraman Atatürk vatan sana minnettardır.

Bütün ömrünü hizmetine verdiğin Türk Milletiyle beraber senin huzurunda tazim ile eğiliyoruz. Bütün hayatında bize ruhundaki ateşten canlılık verdin. Emin ol, aziz hatıran, sönmez meşale olarak ruhlarımızı daima ateşli ve uyanık tutacaktır.”

xxx

Evet.

Atatürk, sen ömrünü bu millet için, cumhuriyet için harcadın.

Sen kalplerimizdesin.

Sana minnettarız.

Huzurunda tazim ile eğiliyoruz.

Aziz hatıran sönmez meşale olarak ruhumuzu daima canlı ve uyanık tutacaktır.

Kimilerinin oyunlarına rağmen…