4+4+4 Eğitim Siteminin yürürlüğe girmesiyle yaşanan en önemli sorun, ilkokula başlama yaşının 60 aya çekilmesi olmuştur.

Konunun pedagojik açıdan içerdiği sakıncalar, başta konunun uzmanı olan akademisyenler tarafından çeşitli platformlarda dile getirildi, getirilmeye de devam ediyor.

Ben de, bu konuda birçok yazı yazdım. Özellikle, 2007 doğumlu çocukların yaşadığı sorunları dile getirdim. Konunun üzerine bu kadar gitmemin ve sürekli yazı konusu etmemin en önemli nedeni, daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, bu yıl 2007 doğumlu öğrencilerin yaşadığı problemleri, önümüzdeki yıllarda 2008 doğumlular ve takip eden yıllarda diğer çocukların da aynı şekilde yaşayacak olması.

Milli Eğitim Bakanlığı da, kamuoyuna yansıyan açıklamalara göre, bu konunun öneminin farkına vardı ve 2013-2014 öğretim yılında, ilkokul 1.sınıflarda yaş gruplarına göre sınıf oluşturulması yönünde eğilim belirledi. En azından, MEB eğitim denetmenlerinin yaptığı alan çalışmalarında yapmış oldukları tespit bu yönde.

2007 doğumlu öğrencilerden, İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin tanıdığı, 60-66 aylıklarla ilgili muafiyete dayanarak, bu yıl ilkokula başlamayıp, okul öncesi eğitim kurumlarına yönlendirilen veya kendi isteğiyle bu kurumlara gitmek isteyen öğrenciler, mevzuat boşluğuyla karşılaştılar.

Şöyle ki;

MEB İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 15.maddesine göre, “İlkokulların birinci sınıfına, kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 66 ayını dolduran çocukların kaydı yapılır. Gelişim yönünden ilkokula hazır olduğu anlaşılan 60-66 ay arası çocuklardan, velisinin yazılı isteği bulunanlar da ilkokul birinci sınıfa kaydedilir. Yaşça kayıt hakkını elde eden, ancak bedenen veya zihnen yeterince gelişmemiş olup okula uyum sağlayamayan 66 ay ve üzeri çocuklar da kasım ayı sonuna kadar sağlık kurumlarından verilen bedenen veya zihnen gelişmemiş tıbbi tanılı rapor üzerine okul öncesi eğitime yönlendirilebilir veya kayıtları bir yıl ertelenebilir.” hükmü bulunmaktadır.

MEB Okul Öncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliğinin, “Okula Kayıt” başlıklı 1.maddesinin yazımızı ilgilendiren bölümleri ise şöyle; “Kayıt-kabul aşağıdaki esaslara göre yapılır:

a) Anaokulu ve uygulama sınıflarına, kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 37 aydan gün alan ve 66 ayını doldurmayan çocukların kaydı yapılır.

b) Ana sınıflarına, kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 48 ayını dolduran ve 66 ayını doldurmayan çocuklar kaydedilir.

c) Rehberlik araştırma merkezlerinde oluşturulan Özel Eğitim Değerlendirme Kurulunca düzenlenen rapor sonucunda okul öncesi eğitim kurumlarına yerleştirilmeleri uygun görülen 37-66 ay arası çocuklar, ağır ve çok ağır düzeyde zihinsel ve birden çok yetersizliği olmamak şartıyla 10 çocuk bulunan sınıflarda ikiden, 20 çocuk bulunan sınıflarda ise birden fazla olmayacak  şekilde kaydedilirler…

e) 60-66 ay arası çocuklardan gelişim yönünden hazır olduğu anlaşılanlar, velisinin yazılı isteği üzerine ilkokula, diğerleri ise okul öncesi eğitim kurumlarına kaydedilebilir.”

Her iki yönetmeliğin, okula kayıt yaşı ile ilgili bölümleri birlikte değerlendirildiğinde; okul öncesi eğitim kurumlarına kayıt yaşının 37-66 aylık çocukları kapsadığı, ilköğretim kurumlarına kayıt yaşının ise 66 ayını dolduran çocuklardan başladığı, istekli velilerin 60 ayını dolduran çocukları da ilkokula kayıt yaptırabileceği anlaşılmakta, ancak 66 ayını doldurup da, bedenen veya zihnen yeterince gelişmemiş, okula uyum sağlayamayan çocuklar da, bedenen veya zihnen gelişmemiş tıbbi tanılı  rapor üzerine okul öncesi eğitime yönlendirilmekte ya da kayıtları bir yıl ertelenebilmektedir.

Bu değerlendirme çerçevesinde, 66 ayını dolduran çocuklar açısından bir boşluk olduğu kanısındayım.

66 ayını doldurup, İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin belirlediği sağlık raporunu çeşitli nedenlerle alamayan ya da çocuğuna “bedenen veya zihnen yeterince gelişmemiş” başlıklı raporu almak istemeyen veliler ne yapacaktır. Bu rapor olmadan okul öncesi kurumlarının, 66 ayını dolduran çocukları kayıt etme olanakları yasal açıdan mümkün değildir.

Zorunlu eğitim yasası gereği, 66 ayının dolduran çocuklar e-okul sistemi üzerinden, ilkokullara otomatik olarak kayıt ediliyorlar. Veli, sözü edilen sağlık raporunu almadığı ve çocuğunu okula göndermediği takdirde çocuğu, okula devamsız olarak kabul ediliyor ve 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun ilgili maddelerine göre devam-takip işlemi yapılıyor. Bu işlem sonucunda da çocuğunu okula göndermeyen veliye para cezası verilebiliyor. (Uygulamada okula devamsızlık nedeniyle verilmiş bir ceza da bulunmuyor) Bu şekilde veli istese de, istemese de çocuğu bir şekilde eğitim sistemine dâhil ediliyor.

Çocuğun “okul olgunluğu” aşamasına gelip-gelmediği tespit edilmeden uygulamaya konulan bu yaş dayatması, her yıl 2 yaş grubunu bir arada eğitim yapmaya zorlamasının ve önümüzdeki yıllarda da zorlayacak olmasının yanında, her yıl yüzbinlerce küçük mağdur yaratacaktır.

Milli Eğitim Bakanlığı, ya 66-72 aylık çocukların da veli isteğine göre okula kaydını gerçekleştirmeli, ya da hiç zaman kaybetmeden ilköğretime başlama yaşını yeniden 72 aya çıkarmalıdır.