Çarşamba günü yine ceza evi önünde görüştüğüm mahkum yakınları böyle söylüyorlardı. Hükümet, dördüncü yargı paketi diye bu güne kadar vatandaşın ve devletin, kozunu yutanları(Ceviz)  Cullukları kurtarmak için yasalar çıkardılar. Yani devleti yıkmak parçalamak isteyen terör ve yandaşları olan, KCK’lileri kurtarmaya yönelik yasalar, meşrutiyet kazandırdıkları bölücüleri baş tacı ederken, kader mahkumlarını kaderine ve müebbet mahkum ediyorlar.

Demek ki bu ülkede eline silahını alıp dağa çıkanlar, halka devlete kurşun sıkanlara, neydeyse madalya takacaklar. Vah bizim suç işleyenlerde suç işledikten sonra onlarda dağdakilere katılsalardı şimdi bizlerde buralarda rezil olmazdık. İçerde yatan yakınlarımıza, koğuş elektrik parası derken dışarıdaki çoluk çocuğumuzun nafakasını buraya getiriyoruz. Bizler çok bekledik ve ümit ettik ki devlet büyüklerimiz ve hükümeti oluşturanlar, bizim kader mahkumlarına da dördüncü pakette bir şeyler yaparlar ümidi ile bekledik. Ama ne yazık ki, devletin yanında civciv olan mahkumlar içeride kaldı, cevizi kırıp ve diri diri yutan cullukları bırakıyorlar.

“Adalet  diye buna diyenlerin, adaleti de bu kadarmış” sözleri ve halk deyimi ile konuşmalarının bazılarını değiştirmeden yazdım. Hatta birisi hallerine göre halimize bin şükür derken, nedenini sorduğumda, vallahi şu an bin bir beddua, edenleri görünce, ben halime şükrediyorum. Yani bu kadar insan adama beddua ederse  kanser olur. Buna benzer yazılamayacak bazı konuşmaları da dile getiren mahkum yakınları bir yandan da haksız değiller.

Geçmiş yazılarımda dile getirdiğim gibi,yargı paketi tutturdular gidiyor. Bu yasalardan bakın kimler faydalanacak ileride görürüz, diye kaleme aldığım yazılarım beni yanıltmadı. Bundan sonrası da, geriye kalan üst düzey teröristler ile Apo için çıkacak yasalardır. Kimse beklemesin ki, kader mahkumlarına çıkacak olan yasalarla bir şeyler verirler.

Ancak, şu an yargının kendiside suç işledi. Bu gün yasaların uygulandığı Adliye binalarından, T.C.’nin sökülmesi  ile suç işleyenler. Bakın Anayasanın, 1-2-3-4 ncü maddeleri toptan değişmediği müddetçe yapılan değişiklikler, bağlayıcı değil. TC yasalarına ve yasakların getirildiği cumhuriyet ilke ve yasalarını hiçe sayanlarda suç işliyorlar. Aslında değişen Dördüncü yargı paketi onu bağlamaz. Anayasanın tümden değişmesi gerekir. Şu an anayasal suç işleyenlerde, kendilerini kurtarmak için dördüncü yargı paketinin içine kendilerini saklamasınlar.