Her yıl 10 Kasım, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü anma günü olarak kalplerimizdeki yerini alır. Bu tarih, yalnızca bir kaybın değil, aynı zamanda bir vizyonun, bir devrimin hatırlanmasıdır. Atatürk, Türkiye’nin çağdaşlaşma sürecini başlatan, ulusal bağımsızlık mücadelesini simgeleyen ve halkına aydınlık bir gelecek sunma arzusuyla dolu bir liderdi.

Fidel Castro’nun Atatürk hakkında söylediği, “Atatürk bir yıldızdı, kaydı tesadüfen ülkenize düştü. Çok şanslısınız,” sözü, bu büyük liderin evrensel etkisini gözler önüne seriyor. Castro’nun Atatürk’e duyduğu hayranlık, onun devrimci ruhunu ve Türkiye’yi modernleştirme çabalarını takdir etmesi, sadece Türkiye sınırlarıyla sınırlı kalmayan bir mirası yansıtmaktadır. Atatürk, emperyalizme karşı verdiği mücadelesiyle, sadece Türk halkı için değil, tüm ezilen milletler için bir ilham kaynağı olmuştur.

Her yıl bu tarihte, sadece Atatürk’ü anmakla kalmıyor; onun bıraktığı mirası, değerleri ve idealleri de yeniden düşünme fırsatı buluyoruz. Laiklik, kadın hakları, eğitimde fırsat eşitliği gibi konularda attığı adımlar, çağdaş bir toplum yaratma yolunda attığı cesur adımlardır. Onun vizyonu, bugün bile bizlere yol göstermeye devam ediyor.

Atatürk, sadece bir lider değil, aynı zamanda bir öğretmendir. “En büyük savaş, cehaletle yapılan savaştır,” derken, eğitime verdiği önemi ve toplumsal kalkınmanın temelini vurgulamıştır. Bizler de bu mirası yaşatmak, onun ideallerine sahip çıkmak için çaba sarf etmeliyiz.

Bu 10 Kasım’da, yalnızca bir anma etkinliği düzenlemekle kalmamalı; aynı zamanda Atatürk’ün gösterdiği yolda ilerlemek, onun değerlerini gelecek nesillere aktarmak için bir araya gelmeliyiz.

Hüzünle birlikte gelen özlem, aynı zamanda bir sorumluluk duygusunu da beraberinde getiriyor. Atatürk’ü anarken, onun mirasını yaşatmak ve geleceğe umutla bakmak için kararlılıkla ilerlemeliyiz.
Atatürk’ün bir yıldız gibi parlayan mirası, bizlere yol göstermeye devam etsin. 10 Kasım’da, onun ruhu önünde saygıyla eğiliyor ve bıraktığı değerleri koruma sözü veriyoruz. Unutmayalım ki, her kayıp, yeni bir başlangıcın tohumlarını taşır.