Günümüzün en önemli sorunlarından biri haline gelen madde kullanımı kişilerin çoğunluğunu olumsuz etkilemektedir. Biyopsikososyal (biyolojik-psikolojik-sosyal) anlamda incelediğimiz de birçok etkisini görmekteyiz. Madde kullanımı, çevrede gördükçe öğrenilen bir durum haline gelmiştir. Madde kullanımının olmadığı çevrede yaşayan bir çocuk ne olduğunu, nasıl bir etkisi olduğunu bilmezken, kullanılan ortamda büyüyen, evin içinde anne, baba, abi ya da ablanın kullanımda olması o çocuğun her gün bu duruma maruz kalmasına ve çocukta merak uyanmasına sebep olur. Kişilere madde kullanımına başlama sebebi sorulduğunda aile ortamında veya arkadaş çevresinde kullanımın olmasının risk oluşturduğu gözlemlenmektedir. Anne ve babanın ev içerisinde kullanımı o dumanı solumaya neden olur. Ve vücut alışkanlık kazanabilir. Belirli zamanlarda istek oluşabilir. Bu şekilde kullanmadan temiz kalan birçok kişi olmasına rağmen aile içinde kullanımın olmasından kaynaklı bu durum normalleşir ve kişi için maddeye merak uyanır, kullanım kaçınılmaz son olabilir. 

 

Anne ya da babanın birinin olmaması ya da cezaevi sürecinin olması o çocuk üzerinde birçok farklı sorumluluklar yüklenmesine sebep olabilir. Anne ya da babanın kullanımının olması kendi sorumluluklarını yerine getiremeyecek bir hal alır ve düzenin bozulmasına sebep olan, madde kullanımından kaynaklı iletişim bozukluğuna, ev içinde huzursuzluğa, hatta şiddete maruz kalma gibi olumsuz durumlarla karşı karşıya kalınabilir. Bu süreçte destek şarttır. Belirli durumlarda yatılı tedavi ya da ilaç desteği sağlanmalıdır. Kişi tek başına maddeyi bırakmakta güçlük yaşar. Bu durumda aile desteği önemlidir. Boş kalmaması, kafasını olumlu düşüncelere yönlendirmesine sebep olacak etkinlikler yapılması önemlidir. Eğer iş yaşamı yoksa iş yaşamına yönlendirmek, sevdiği bir hobi edinmesini sağlamak, boş vakitlerinde kitap okumak veya dizi, film izlemesini sağlamak olumsuz düşüncelerden uzaklaşmasına yardımcı olabilir.

 

Kişinin bu süreçte istekli olması önemlidir. Baskı ile tedavi olmasının anlamı yoktur. Bir süre sonra tekrar kullanmak için bahaneler aramaya başlar. Kişi maddenin kendisinde yarattığı olumsuzluğu görmeli ve yaşamını daha iyi yönlendirebilmek için, neler yapmasının farkına varmak için çaba sarfetmelidir. Kullanımda olan arkadaş ortamından ve çevresinden uzaklaşmalıdır. Hatırlatıcıları hayatında normalleştirmelidir. ( Folyoyu normalde kullanım şekliyle görmek börek sarmak gibi) Kişi kendine karşı olan inancını yitirmemelidir. Belirli bir amaç edinmelidir. Sevdiği insan, eşya ve hobilere ilgi göstermelidir.

Tedavi sonrası kişi tekrar kullanıma neden döner?

Kullanım arkadaşlarıyla görüşmek, kullandığı ortamlara gitmek, aynı sorunları yaşayıp farklı çözüm yolları üretememek, çaresizlik ve değersizlik hissine kapılmak tekrar kullanmaya neden olabilir. Kullanım arkadaşlarını gördüğünde yolunu değiştirmek, ya da maddeyi bıraktığına dair söylemlerde bulunmak önemlidir. Ortamlara davet edildiğinde hayır diyebilmek gerekir. Kapı aralayıcı söylemlerde bulunmamak gerekir bugün işim var başka zaman gelirim demek o kişinin tekrar sizi aramasına ya da kullanım ortamına davet etmesine sebep olur. Net bir dil kullanmak önemlidir. Kişinin maddeyi bırakmaya istekli olması tedavinin başarılı olmasının en büyük sebeplerinden birisidir.

                                                                                                          KLİNİK PSİKOLOG SERRA YALKIN