Kaygı (anksiyete) ; bir kişinin korku duyacağı veya kendisini tehdit edeceği bir duruma veya olaya vereceğe tepkiye denir. Kaygı ve korku arasında fark vardır. Korku da insan neyden korku duyacağını biliyor. Diyelim ki örümcekten korku duyuyorsunuz ve gördüğünüzde olumsuz etkileniyorsunuz, o zaman örümcek olan ortamdan uzaklaşırsınız veya kaçınma davranışını sergilersiniz. Böylelikle korkulan duruma maruz kalmamış olursunuz. Kaygı (anksiyete) ise daha çok gelecek yönelimlidir. Kontrol edemeyeceğimiz bir durum vardır ve bizi en çok kaygılandıran kısım aslında var olan durumu kontrol edemeyecek olmamızdır. Tahmin edilemezlikten oluşan duygusal tepkiye kaygı adını verebiliriz. Kaygı ve endişe kavramları çoğu zaman birbirine karışabilir. Endişe zihinsel/düşünsel bir eylemdir. İnsanlar endişe ederler ancak anksiyete daha çok hissedilir. Endişenin birçok içeriği olabilir. Bunlardan bazıları; İş ve akademik performans, İlişkiler, Hastalık, Çeşitli günlük konular ile ilgili olabilir.
Endişenin bazen problem haline geldiği zamanlar olabilir. Eğer endişe kronik hale gelirse, gerçeklik durumu ve zaman olarak orantısız bir hale gelirse endişe problem yaratmaya başlar. Hayatımız da endişeye çok fazla yer veriyorsak birçok olumsuz etkisini görebiliriz. Örneğin; İşteki performansımızı olumsuz yönde etkileyebilir. Problem çözme, karar verme ve plan yapma becerimizi olumsuz yönde etkiler. Uyku düzenimizi bozar, gergin hissetmemize sebep olabilir. Bilişsel çarpıtmalar kısmından felaketleştirmeye yani her şeyin en kötü ihtimaline odaklanmamızı sağlar. Kötümserliğe sebep olur. Güvence aramaya ve o alanı oluşturamazsak ortamdan kaçınmamıza sebep olur. Duygusal olarak kendimizi ifade etmekte güçlük yaşamaya sebep olabilir.
Kaygının sağlıklı olduğu durumlarda vardır. Eşiniz eve geç kaldıysa ve telefonu kapalıysa onun adına kaygı duymanız çok normaldir. Ancak konuştuğunuz halde bu kaygıyı yaşıyorsanız ve sürekli hale geliyorsa düşünce olarak her zaman en olumsuzunu düşünüyorsanız o zaman kaygıyla ilgili sorun yaşıyorsunuz demektir. Belirti olarak; Nefes almada güçlük göğüste ağrı ya da baskı, karıncalanma hissi, uyuşma, sersemlik, baş dönmesi, kontrolü yitireceğini düşünmek, huzursuzluk ve gevşeyememe, kas gerilimi ya da ağrı sızılar olması tanı açısından belirgin belirtilerdir.
Anksiyete için ‘’ Başarısız güvenlik arayışı’’ denebilir. Çünkü güvenlik alanı oluşturmaya çalışırken düşünce içeriklerimize çok fazla kapılırız ve olumsuzluk çemberi bizi içine çeker, o alanı oluşturmakta güçlük yaşarız. O yüzden sağlıklı bir kaygı hissetmek normaldir. Her insan bunu yaşar ancak bu duygudan kurtulamıyorsak ve işlevselliğimizi bozacak, sevdiğimiz şeylerden bizi alıkoyan, kendi yapacağımız işlere odaklanamayacağımız bir durum haline geliyorsa o zaman yardım almakta fayda vardır. Kaygının içeriğinin ne olduğu,neden olan şeyler, belirtilerinin neler olduğuna odaklanıp nasıl baş edebiliriz bunun üzerine çalışma sağlanmalıdır.
KLİNİK PSİKOLOG SERRA YALKIN