2013 yılı öğretmen atamaları Ağustos ayı içinde yapılacak. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine ve geçmiş yıllardaki atamalara bakıldığında, yaklaşık 40-45 bin civarında öğretmen ataması yapılacağını tahmin ediyoruz.

Önemli bir istihdam sorunu yaşayan Almanca öğretmenleriyle ilgili olarak, Milli Eğitim Bakanlığının ihtiyaç durumu, açık olmasına rağmen neden yeterince atama yapılmadığı ve bu zamana kadar kaç öğretmen atandığı gibi hususlar Bakan Avcı’ya sorulmuştu. Bakanlıktan gelen cevaba göre 2002 yılından beri Almanca alanında ataması yapılan öğretmen sayıları şu şekilde:

 

2002

8

2005

49

2007

1

2008

29

2009

23

2010

8

2011

229

2012

3

TOPLAM

350

 

Bakanlık, 29 Nisan 2013 tarihi itibariyle bağlı resmî eğitim kurumları itibariyle Almanca alanında ihtiyaç duyulan öğretmen sayısını 1 235 olarak açıklamasına rağmen, Ağustos atamalarında, 75 Almanca öğretmeni atanacağı duyumları alınıyor. Bu sayının ne Almanca öğretmeni açığını kapatması, ne de binlerce mezunun beklentilerini karşılaması mümkün.

 

Başta İstanbul Üniversitesi olmak üzere 17 kamu üniversitesinde eğitimine devam eden Almanca Öğretmenliği bölümlerinin toplam kontenjanı 873 civarında. Yani her yıl bu sayıda öğretmen adayı bölümlerinden mezun olarak “Atanamayan öğretmenler” kervanına katılıyor. Son 10 yıllık atama sayılarına bakıldığında ise toplam 350 sayısını görüyoruz. Mezun sayısı ve atama sayısı karşılaştırıldığında, ortada çok vahim bir durumun olduğu görülüyor.

 

Geçtiğimiz eylül ayında 40.000 kişilik öğretmen ataması yapıldı. Bu atamalarda Almanca öğretmenliği için 3 kadro ayrıldı.

 

Kamuoyunda ve aday Almanca öğretmenleri arasında, Bakanlığın geçen yıl sadece 3 öğretmen atamasının nedeninin, Eğitim-Sen’in Milli Eğitim Bakanlığı’na açtığı dava sonucunda Danıştay’ın Anadolu Liselerine ilk atamayı durdurması kararı olduğu, düşünülüyor. Ancak bu gerekçe bu yıl ortadan kalktı. Çünkü 2013 eğitim-öğretim yılı sonu itibarıyla, genel liselerin tümü, Anadolu Liselerine dönüştürüldü. Yani Anadolu Liselerine Almanca öğretmeni branşından, ilk atama yapılamazsa, diğer branşlardan da atama yapılmaması gerekir. Atamaların yaklaştığı bu günlerde, Bakanlığın bu sorunu bir şekilde aşması gerekiyor.

 

Almanca dersi hemen hemen tüm Anadolu Liselerinde zorunlu ikinci yabancı dil dersi; fen liseleri, öğretmen liseleri ve sosyal bilimler liselerinde de seçmeli dil olarak okutuluyor. Ancak birçok lisede, seçmeli dil dersinin, hatta ikinci yabancı dil dersinin Almanca öğretmeni yokluğu nedeniyle, İngilizce olarak seçildiği de biliniyor.

 

Yine, diğer alanlardaki öğretmen açıklarının, ücretli öğretmenlerle karşılanması gibi, Almanca öğretmeni açıkları da, ücretli öğretmenlerle karşılanıyor.

 

Almanca derslerinin ücretli öğretmenlerle karşılanması veya bu derslerin seçmeli ders olarak seçilmemesi sonucu, 2012 yılı LYS test ortalamalarında, 80 soruda 49,61 olan doğru sayısı; % 20’lik bir azalmayla, 2013 LYS test ortalamalarında, 80 soruda 40,69 doğruya düşmüştür.

 

Konunun bir başka boyutu da şu; Avrupa’da en çok konuşulan anadil olan Almancanın Türkiye için önemi çok büyük. Almanca bilgisi sayesinde, 180 milyon Avrupalıyla ana dilinde iletişim kurmak mümkün. Almanya’nın, Türkiye’nin en önemli ticaret ortağı olmasının yanı sıra Türkiye'de 1000'den fazla Alman şirketinin bulunması ve her yıl 3 milyonu aşkın Alman turistin, Türkiye’yi ziyaret etmesi de, Almancanın, Türkiye’de ticaret ve turizm açısından ülke ekonomisine en çok etkiyi gösterecek ikinci dil durumunda olduğunu gösteriyor.

 

Bu nedenlerle, 4+4+4 eğitim reformuyla ortaokullarda da uygulamaya konulan seçmeli ders paketlerinden “Dil Paketi”nde, İngilizcenin yanında Almanca ve Fransızcanın da seçmeli ders olarak seçilebilmesi gerekir. Çünkü 2. yabancı dil derslerinin 1. yabancı dil dersleri gibi ortaokul döneminde başlaması daha sağlıklı. Böylece hem daha hevesli, enerjik bir ortamda hem de yeteneğin daha erken keşfedildiği dönemde öğrencilere daha sağlıklı eğitim verilebilir.

 

Bakanlık’tan beklenen, Almanca dil eğitimine gereken önemin verilmesi, eğitime yapılan yatırımın hesabının yapılmaması, ne kadar Almanca öğretmeni açığı varsa, (en az 1000 atama) bu açığın kadrolu atamalarla karşılanması, diğer branşlarda olduğu gibi Almanca branşında da ücretli öğretmen istihdam edilmemesi, öğrenci ve öğretmenlerin mağduriyetinin, Ağustos atamalarıyla giderilmesidir.

 

Atama bekleyen binlerce Almanca öğretmeni adayının umudu ve beklentisi bu yöndedir.