Değerli Dostlarım,
Kanımca yaşamda hayal kırıklığına uğramanın başlıca sebebi yaşamı lineer zannetmekten kaynaklanıyor. Sanıyoruz ki 2+2= her zaman 4 eder. Halbuki etmez. Bazen 3, bazen de 5 eder.
Yaşam boyu şaşakaldığımız birçok olay oluyor. Örneğin bugün eşim bana kendisini son derece şaşırtan bir deneyimini anlattı.
Konu eşimin lisedeki sınıf arkadaşlarından biri ile ilgili. Bu kişi okulun en başarılı öğrencilerinden, notları en üst seviyede. Eşim de hep sınırda, sınıfı geçecek kadar not alıyor, yetiyor. Eşimin ilgi alanları farklı. Tarih ve seyahati çok seviyor. Derslerinden fırsat buldukça yaşamına bunları katıyor.
30 sene sonra, yani bugün, eşim bu sınıf arkadaşının işsizlikten yakındığını ve ne yaparsa yapsın iş bulamadığını anlattı. Eşimin ise iyi ve halen gelecek vaat eden bir işi var.
Eşimin şaşkınlığı bu noktada başladı? Dedi ki;
“Okulda bu kadar başarılı olan bir kişi nasıl bu kadar genç yaşta işsiz kalır da benim gibi vasat bir öğrenciden böylesine başarılı bir kariyer çıkar?”
Sanırım eşimin, yaşamın lineer değil de spiral şeklinde olduğundan haberi yok... Bunu kendisine de aynen bu şekilde söyledim...
Sorun şu ki herkes yaşamda ilerlemenin belli bir formülü olduğunu “sanarak” bu formülü arıyor. Halbuki bu konuda belli bir formül yok. Sadece, yaşamda ilerlemenin önünü açan belli bir bakış açısı var. O da şu;
“Size zevk veren deneyimler yaşamı eğlenceli hale getirir. Ancak yaşamda ilerlemenizi sağlayan acı veren deneyimlerdir.”
Eşimin sınıf arkadaşının hikayesinin detaylarını bilmiyorum. Dolayısıyla onun hikayesini burada sonlandırıyorum. Eşimin hikayesiyle devam etmek istiyorum.
Eşimin büyürken pek de kolay olmayan bir yaşantısı olmuş. Finansal zorluklar ve aile içinde yaşanan tatsızlıklar. Ancak eşim hep tüm bu olumsuz koşulların altından kalkıp onların üstüne çıkacak yollar aramış. Yani koşulların altında ezilmeyi seçmek yerine kendini geliştirerek koşulların üstüne çıkmanın yollarını aramış. Bulmuş da. Nasıl mı? Kalbindeki seyahat tutkusunu takip ederek. Kendisini zorlayan koşullardan kurtulmak için seyahat edebileceği işler aramış. Seyahat, kendi içinde bulunduğu ortamdan çıkmasına ve alternatif ortamlar yaratmasına olanak sağlamış. Ve bu alternatif ortamlar da kendisine daha önce hayal bile edemeyeceği fırsatlar sunmuş. Seyahat yeni fırsatları beslemiş, yeni fırsatlar seyahatleri beslemiş. Nitekim bugünkü çalıştığı firma, çok uluslu bir firma ve dolayısıyla kendisine bir işle birlikte seyahat edebilme olanağı da sunuyor.
Açıkçası eşim arkadaşının hikayesini anlatıp sonunda şaşkınlığını paylaşınca ben eşime şaşakaldım. Zira eşimin yaşamın lineer olmadığının ne kadar farkında olmadığını gördüm. Neyse, bir gün belki kendi hikayesinin ne kadar olağandışı bir hikaye olduğunu anlar...
Eşimin hikayesindeki konu şu ki; sizi zorlayan ve depresyona, sıkıntıya sokan birçok olayla karşılaşacaksınız. Bu noktada hep iki seçeneğiniz olacak: Ya sorunlara teslim olup altında ezileceksiniz. Ya da bu sorunların size sorduğu “Bu işin içinden hangi güçlü yönlerini kullanarak çıkabilirsin?” sorusunun cevabını bulup yolunuza devam edeceksiniz.
Seçim sizin.
“Daha az sorun olmasını ummaktan vazgeçip daha fazla bilgelik istemeliyiz.” Robin Sharma
Sağlıcakla,