Çevreyi izleyen ve gözlemleyen biri olarak şunu söylemek isterim ki, çok sinirliyiz. Özellikle de trafikte. Neredeyse her gün trafikte tartışan sürücüler görüyoruz. Evet, önceden de vardı ama bugünlerde çok daha fazla olmaya başladı.

Sadece trafik değil elbette hayatımızın her evresi artık sinirle kaplı. Yahu biz sinirli olmayalım da kim olsun? Diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Maalesef ki ülkemizin, durumu ortada. Zamlar bir yandan, geçim derdi bir yandan.  Sıcaklar bir yandan, kibirli ve saygısız insanlar bir yandan.  Sinirlenmemek elde değil tabi ki ama sinirlerimize de hakim olmalıyız. Etrafı da, kendi sinirimizle rahatsız ederek bir yere varamayız. Aksine, daha fazla huzursuzluk çıkabilir.

Bazen, bir aksiliği bile kaldıramadığımız zamanlar oluyor. Hiçbir şeye, hiç kimseye tahammül kalmadı ve üzgünüm ki insanlar çok daha fazla bencilleşti. Tahammülsüzlük başladı çünkü gittikçe kötüye gidiyoruz. Kötü gidişattan olduğunu varsayarak, diğer insanların da getirdiği olumsuzlukların etkisini unutmayalım. Diğer insanlar derken de yine ukala ve bencil insanları kastetmiştim. Zenginler gittikçe zenginleşirken, fakirlerde de gittikçe fakirleşiyor. Özellikle pandemi döneminde birden bire zenginleşen ve iflas edenler de çok oldu. Dengeler gittikçe değişiyor, sinirler de gittikçe geriliyor. Sonumuz hayır olsun diyoruz ve son bir not eklemek istiyorum;

Yine de sinirlendiğimiz de kalp kırmamaya özen gösterelim ve kimseye zarar vermemeye dikkat edelim.  Sinir kötü şeylere yol açar. Atalarımız boşuna dememiş; öfkeyle kalkan zararla oturur diye...