Kimine göre, mutluluk sessizliktir, kimine göre,  gürültü ve sestir. Kimine göre, bir kedinin başını okşamak, kimine göre çocuklarına sarılmak. Bazense, sevdiklerinle birlikte olmak, ya da herkesten uzaklaşıp, kendi dünyasına çekilmektir. Herkes için mutluluğun, huzurun kavramı değişir. Peki, sizin için mutluluk nedir? Ya da huzur mu deseydim? Sizce ikisi de aynı şey mi? Huzurun anlamı sözlükte ‘gönül rahatlığı’ demekmiş. Mutluluğun ise anlamı TDK’de ‘ Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, saadet’ olarak geçiyor.

Mutluluk ve huzur aynıymış gibi nitelendiriyoruz ama değil.  Bazen de ‘İçinde bulunduğum durumdan mutluyum ama huzurlu değilim’ diyebiliriz. Tamamen göreceli olduğuna inanıyorum bu yorumlamaların.  Kafanız karıştı değil mi? Benim de öyle oldu bir an. Ama bence, annemize sarılınca içimizde oluşan o mükemmel huzuru, mutluluğu kimse veremez. Anneler iyi ki var. Koruyucu meleklerimiz, annelerimiz, bizi her koşulda mutlu etmeye çalışan, mükemmel kadınlar. Tabi her anne de böyle değil, o ayrı…

Ama bir deniz kıyısında, dalga sesleri eşliğinde öyle sessizce denizi izlemek de çok huzur verici bence. Tabii Gaziantep’imiz de deniz olmadığı için çok sık yapabildiğimiz şeyler değil bunlar.  Gaziantep’te de balkona çıkıp esen rüzgâr eşliğinde, hafiften müzik açıp kahveni içmek olabilir. Aslında, en önemli şey nedir biliyor musunuz? İnsanın kendini dinlemesi, dinleyebilmesi. Düşünmek, bazen o kadar iyi gelir ki. Kendinizle konuşun, kaçmayın. En çok ne istediğinize kulak verin ve kendinizi gerçekten dinleyin. Hayatınız her zaman başkalarının fikirleri etrafında değil, istekleriniz doğrultusunda ilerlemeli. Kendinizi vakit ayırın. İnanın daha dik duracak ve huzurlu hissedeceksiniz. Unutmayın, hayatta kişi kendine önem, değer vermezse, diğer insanların verdiği önem, sevgi, değer yetersiz kalacaktır. Kendinize her zaman değer vermeniz dileğiyle, sağlıcakla kalın..