Sevgili Dostlar,
Bugün “Olumsuzluk Diyeti”nden konuşalım istedim. Yaklaşık 1 yıldır bizzat uyguluyorum; hem olumlu hem sürprizli sonuçlarla karşılaştım.
Bu diyet İsviçre’de çalışırken birlikte mesai yaptığım müdürümde gözlemlediğim bir davranış tarzıydı. Kendisiyle bu konuyu hiç konuşmadık ancak birlikte çalıştığımız her ortamda kendisinin bu planlı davranışını gözlemledim. Başlangıçta anlam veremedim ancak birkaç yıl içinde manasını idrak ettiğimde ben de uygulamaya başladım. Sonuçlarını son birkaç yıldır hayatımın farklı alanlarında görmeye başladım.
Şöyle ki; Bir toplantıdayız. Hararetli bir şekilde projemizi tartışıyoruz. Toplantıya katılanlar proje hakkında olumlu görüş bildiriyor ve projenin katma değerinden bahsediyorlarsa bizim patron herkesi tebrik ediyor ve kendisi de grubun görüşüne katıldığını belirten pozitif cümleler sarf ediyor. Eğer grup proje ile ilgili kaygı verici noktalar üzerinde fazlaca zaman harcıyor ve projeye inancı sorgulamaya yöneliyorsa patron toplantıyı nazik birkaç kelimeyle kapatıyor ve birkaç gün sonra tekrar görüşmek üzere toplantıyı sonlandırıyor. Bu noktada katılımcılar patronun konudan neden kaçındığını anlamakta zorlanırken burada patronun amacı negatif sarmalı büyütmeden kapatmak ve bir sonraki toplantıda daha pozitif ve olumlu argümanlarla toplantıyı yönlendirmek.
Birlikte çalıştığım bir diğer yöneticim de bütün ekibe yılbaşı hediyesi olarak bir kitap dağıtmıştı. Kitabın adı “How to Avoid Conflict”, yani “Çatışmadan Kaçınmanın Yolları”. O vakit bu da bana garip gelmişti. Çatışmayı çözmeden kapatırsak sorunlar dağ gibi büyür ve içinden çıkılmaz bir hal alır diye düşünüyordum. Ancak ileriki yıllarda anladım ki meseleleri mesele etmeyince meseleler mesele olmaktan çıkıyor.
Birçoğumuz hayatımızın birçok alanında çatışmaya şahit oluyoruzdur. İşte, evde, ailede, arkadaşlıklarda hatta kendi içimizde, kendimizle. Çatışma sizi mutsuz ediyorsa, canınızı yakmasını engelleyemiyorsanız, peşinizi bırakmıyorsa size önerim çatışmanın olduğu ortamlardan, kişilerden ve alışkanlıklardan uzaklaşın. Bu önemli bir adım. Zira bir şeye veya birine arkanı dönüp gitmekten bahsediyorum. Ancak hayatınızı olumlu, yapıcı ve huzurlu bir rotaya oturtmaya ihtiyacınız varsa çatışmadan kaçınmak bunun en etkili yöntemi. Çünkü insanları veya olayları dilediğiniz doğrultuda, sizi mutlu edecekleri şekilde değiştiremeyeceğiniz kesin.
Olumsuzluk Diyeti’nin bendeki etkisi nasıl mı oldu? Öncelikle çevremdeki olumsuz insanlarla ilişkimi sonlandırdım. Azaltmadım, sonlandırdım. Bu sayede özellikle son 1 yıldır olumlu, pozitif ve arkadaş canlısı kişilere daha çok vakit ayırabilmeye başladım. Hayatımdaki neşe katsayım arttı ☺️ Ayrıca beslenme düzenimde beni yoran gıdaları çıkardım. Örneğin şeker. Bu sayede kilo vermekle birlikte enerji seviyem arttı. İş hayatında çatışmadan kaçınmanın yollarını halen aramaktayım, nitekim yaptığım iş özü itibariyle çatışmaya oldukça açık olduğu için bu alanda henüz net bir çözüm bulamadım. Bulduğum zaman bunu ayrı bir yazıda sizlerle paylaşacağım.
Olumsuzluk diyeti ölümsüzlük getirir mi bilemem ama ömrünüzü uzatacağı kesin