Türk Edebiyat tarihinde ufkumuzu açan Nihad Sami Banar Hoca’ya saygılarımla ve rahmetle anarak yazımı açmak istiyorum.
Destanlar, tarihi aydınlatmanın yanında gerek tarih, gerek fikir ve sanat bakımından büyük değer taşırlar. Aynı zamanda milli benliklerine dönmelerine, hürriyet ve istiklallerini korumak ve yeniden büyük devlet kurmaları için davranış geliştirmelerinde katalizör olmuştur.
Türkler hakkında en sağlam destan Oğuz Kağan Destanı olarak bilinir. Çin Seddi bu devirde kurulmuştur. Oğuz Kağan Destanının da adı geçen kişinin Metehan olma ihtimali de tartışma konusudur.
Destanın iki versiyonu var. İslami versiyonu, M.S. 13.yy. yazıya geçiriliyor. Reşidüddün Oğuz namesinde Türklerin tarihi olarak bahsediliyor.
Oğuz Kağan Destanının İslami şekli diye isimlendirilen yeni versiyonunda şu noktalar mühimdir:
-Önce hakka tapan Türkler daha sonra putlara tapmışlar, başlarına Kara Han isimli bir hükümdar geçtiği çağda hep bir den kafir olmuşlardır. Kara Han’ın bir oğlu Dünya’ya gelir. Bahsedilen oğlu ileri de Türk Boylarının Hakanı Oğuz Han’dır. Oğuz Han, doğuştan Müslüman olarak dünya’ya gelmiş ve etrafındakileri hak dine çağırmıştır. Ergenlik çağına geldiği zaman özellikle babası ile din konularında anlaşamayıp onunla savaşmış ve onu yenerek Türk Boylarına Hakan olmuştur.
-Türk Boylarına isim veren kişi Oğuz Han’dır. Ancak isim verilişlerine vaka olan konular İslami konularda bir parça değişiktir. Mesela Kıpçak adı, birinci rivayette İtil suyunu bir ağaca yatıp geçen Türk'e verilir. Yeni rivayette ise yavrusunu ağaç kovuğunda doğuran bir kadının oğluna Kıpçak denir. (Kıpçak eski Türkçe’nde içi oyulmuş ağaç veya ağaçtan yapılmış kab demektir.)
- Oğuz Kağan destana göre Türklerin tarihi Yafes’in oğlu( Türk) ile başlar.
Yafet veya Yafes, Yaratılış Kitabı'nda Nuh'un üç oğlundan biridir. Nuh Peygamberin torunu, Yafes’in oğlunun adı ise Türk’tür. Yafes’in ölümü üzerine Türk, Issık Gölü çevresine yerleşmiş, ilk çadırı o yapmıştır.
Peki Issık Gölü nerededir:
Kırgızistan'ın kuzey doğusunda, Kazakistan sınırına yakın bir bölgede, kuzeyinde Küngöy Ala dağları ve güneyinde Teskey Ala dağları arasındaki tektonik çukurda yerleşmiş, ortalama deniz seviyesinden yükseklikte konumda konuşlanmıştır.
Vasily Vladimirovich Bartold (Wilhelm Barthold)'un Türkistan tarihine kaynak olarak yayımladığı yazmalardan Hicri 520 veya Miladi 1126 tarihli Mucmil al-tavârih vıa al-kişaş şöyle der:
"Issık-Köl kenarında bir dağ vardı.. Türk (Yafes'in oğlu) orayı makam edinmişdi.... bir gece o dağın tepesinde ateş gördü., o dağa Anduk Art adını verdi... onun tepesine otağını kurdu.