Eski dönemlerde kahveye bakış açısıyla kahvenin günümüzdeki önemi oldukça değişti. Özellikle 3. nesil kahveciler kahveye yeni tatlar katarken, insanların kahveye bakış açısını da değiştirdiler. Geliştirilen yeni metotlar sayesinde ufak bir dokunuş dahi kahvenin tadını tamamen değiştirebiliyor. 

Dünya üzerinde en çok tüketilen kahve çeşitlerinden ikisi, espresso ve filtre kahve arasında birçok farklılık bulunuyor. Ancak temelde, kullanılan malzemeler, demleme şekli, demleme süresi ve tadı arasındaki farklar diyebiliriz. 
Filtre kahvenin demleme süresi, espresso’ya göre çok daha fazladır. Demleme işlemi, kahve yüzeyinin ıslatılmasıyla başlıyor. Islanan kahve blooming sürecini giriyor. Sonrasında da kahvenin şişmesiyle başlıyor. Bu işlem ortalama 30 saniye sürüyor fakat, kahvenin gerçek aroması bu aşamada ortaya çıkıyor. Bu aşamadan sonra karbondioksit açığa çıktığı için su akışı kolaylaşıyor. Kahvenin şişmesinden sonraki süreç 2 dakika civarında oluyor. 
Espresso’da ise durum daha farklı. İtalyanlar, espresso’nun hazırlanışının 25 – 30 saniye civarında olması gerektiği konusunda bir hayli kararlılar. Kahvenizi sütlü içmek isteseniz de sütü ısıtıp kahveye eklemek saniyeler alıyor. Hazırlama süresi, öğütme işlemi de dahil olmak üzere ortalama 60 saniye sürüyor. Kısacası espresso’nun demleme süresi filtre kahveye göre çok daha az. Filtre kahve, farklı kahve nüansların denemek adına daha iyi bir seçim. Çünkü espresso da tatlar belirgin olmayabiliyor. Yapım aşaması dahi insana ayrı bir huzur veriyor. Ancak, kısa sürede kahve elde etmek istiyorsanız, bu konuda hiçbir kahve espresso’yla yarışamaz. Espresso, tamamen farklı bir amaç uğruna, bambaşka bir yöntem kullanılarak kafein ihtiyacını anında gideren bir kahve çeşidi. Göz önünde bulundurulması gereken diğer bir konu ise kahveyi nasıl içmeyi sevdiğiniz. Şurubumsu bir yapıda olan espresso sütle karıştırıldığı takdirde yumuşak ve kıvamlı bir hal alır. Isıtılmış sütten elde edilen krema, espressonun tatlılığını açığa çıkarır. Böylelikle damak tadınıza son derece uygun olabilecek cappucino ve latte gibi kahve çeşitleri elde etmenizi sağlıyor.
 Filtre kahvenin ise espresso’ya oranla daha yumuşak, temiz ve daha az asidik bir tadı vardır. Filtre kahveye süt konulması tavsiye edilmese de tercih meselesidir. Ancak süt, kahvenin keskinliğini ve aromasını yok edebilir.Her şeyi bir kenara bırakıp filtre kahve mi yoksa espresso mu daha güzel diye sorulduğunda, cevabı günün sonunda hangi tadı almak istediğiniz belirliyor. Fakat şunu unutmayın ki, her demleme çeşidi, kahve çekirdeğinin kökenine, nasıl kavrulduğuna, cinsine göre farklı tatlarda kahve elde etmenize neden olur.