Bazı eskiler vardır ki vazgeçilmezdir. Eski alanlara vermez, kıyamazsınız.

Bazı eskiler vardır ki eskilerin deyimi ile delikli mangır etmez, beş para değeri yoktur. Eskiciler eskinizi alıp değeri daha düşük bir parça  ile değiştirmez, alamazsınız.

Bazı eskiler antika değeri taşır paha biçilmez değerdedir, kıymetini bilenlerin elinde korunur.

Bazı eskiler vardır ki şarap gibidir kaldıkça, yıllandıkça değeri de tadı da artar. Çoğunlukla bireysel olabilen veya küçük topluluklar için elle tutulur, gözle görülür bazı eskiler ve değerleri yanında bir de toplumsal değerleri olan somut veya soyut  varlıklar vardır ki, bunlarında toplum gereksinmesine paralel olarak güncellenerek değerleri artar.

Toplumsal bu tür var oluşlar ancak kaybedildiğinde kıymeti anlaşılır. Değeri ve kıymetini bilmeyenler için bile zamanı geldiğinde anlam taşır. Devlet denilen organizasyonu oluşturan insan topluluğu, temelinde hak, hukuk ve adalet olan değerler bütünü ile bir arada yaşayabilir. Sürdürülebilirlik ilkesinin geçerli olduğu kadar, eskidikçe geliştirilen bu değerler vazgeçilmezdir.

Eskidi diye rafa kaldıramaz, yerine daha düşük değerde bir şey koyamazsınız. Bunu yaparsanız çağın gerisine düşer ve çağ dışılıkla yaptığınızın bedelini ödersiniz, ödetirler.

Haksızlığa uğradığınızda hukukun ve adil bir sonucun oluşmadığı koşullarda bunlar eskide kaldı deyip kendi kurallarınızı koyamazsınız, kılıfına uyduramazsınız. İşinize geldiği gibi davranırsanız mızrak çuvala sığmaz, gün olur devran döner hesabını verirsiniz.

Değeri olmayan hayaller kuranlar, bir dönem varlıklarını sürdürse bile eskicinin almayacağı değersizlikleri ile birlikte tarihin çöplüğündeki yerlerini alırlar.