Eğitime ayrılan kaynaklar, hem bir ülkenin o andaki yöneticilerinin eğitime verdiği önemi ortaya koyması bakımından, hem de ülkenin geleceğinin ne yönde değişeceğini göstermesi açısından önemlidir. Çünkü geçmişten günümüze ülkelerin tarihine bakıldığında, ekonomik olarak gelişmiş ve toplumsal açıdan kalkınmış ülkelerin, eğitim sistemlerinin gelişmiş ve insanlarının eğitim göstergelerini en üst seviyeye çıkarmış ülkeler olduğu görülür. Bunun tersi de doğrudur. Yani eğitim sistemi gelişmiş ülkelerin, ekonomik anlamda da gelişmiş ülkeler olduğu tespiti.

Bir ülkede, eğitime yatırım ya da eğitim harcamaları denildiğinde, son yıllarda her ne kadar özel sektörün eğitim yatırımlarındaki payının artması söz konusu olmasına rağmen, büyük oranda kamu kesimi harcamaları akla gelir.

Türkiye’de, kamu kesimi eğitim harcamaları, ‘Merkezi yönetim kaynakları’ ve ‘Yerel yönetim kaynakları’ olmak üzere iki kanaldan gerçekleştirilmektedir.

Bu bağlamda, yıllar itibarıyla kamu tarafından gerçekleştirilen eğitim hizmetleri harcamalarının gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranına bakılabilir;

KAMU TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLEN EĞİTİM HİZMETLERİ HARCAMALARI

 

Yerel yönetim kaynaklarıyla

gerçekleştirilen eğitim harcamaların kamu kesimi toplam eğitim

harcamalarına oranı (%)

Merkezi yönetim

kaynaklarıyla gerçekleştirilen eğitim

harcamalarının GSYH’ye oranı (%)

Kamu kesimi toplam eğitim harcamalarının

GSYH’ye oranı

(% )

2008

5,2

3,2

3,5

2009

5,4

3,8

4,1

2010

4,8

3,7

4,0

2011

5,7

3,8

4,0

2012

6,4

4,0

4,3

2013

6,4

4,0

4,3

2014

8,3

4,1

4,5

2015

3,2

4,4

4,5

2016

2,5

3,7

3,8

2017

2,1

4,0

4,1

2018

4,6

3,7

3,9

2019

1,7

4,1

4,2

 

Tablo: Kamu Tarafından Gerçekleştirilen Eğitim Hizmetleri Harcamaları (Bin Tl, 2019 Fiyatlarıyla)

Tabloya bakıldığında; Yerel yönetim kaynaklarıyla yapılan harcamaların en yüksek 2014 yılında, en düşük 2019 yılında olduğu; merkezi yönetim harcamalarının en yüksek 2015 yılında, en düşük 2008 yılında olduğu görülüyor. Yerel yönetim eğitim harcamalarının 2019 yılındaki yerel yönetim seçimleriyle ilgili olup olmadığı yapılacak çalışmalarla ortaya konulabilir.

Kamu kesimi toplam eğitim harcamalarının GSYH’ye oranında ise en yüksek seviye %4,5 ile 2014 ve 2015 yıllarında, en düşük seviye ise %3,5 ile 2008 yılında görülüyor. 2020 ve 2021 rakamları ile ilgili de benzer rakamların olduğu ileri sürülebilir.

Tablonun bu son sütunundaki % 3,5-%4,5 oranları aralığı yıllar itibarıyla kamu kesiminin toplam olarak eğitim harcamalarına ne kadar kaynak aktardığını göstermesi bakımından önemlidir. Eğitimde ‘reform’ ya da ‘devrim’ niteliğinde değişimler yapılması ve üyesi olduğumuz OECD ülkelerinde aynı oranların ortalama % 5,5 ve daha üstü oranlar olduğu düşünülürse,  kamu kesimi eğitim harcamalarının bu oranlarda değil, en az bu oranların iki-üç katına çıkan oranlarda olması gerektiği ortadadır.

Kaynaklar

EĞITIM İZLEME GÖSTERGELERİ-2020 ERG