Ülkemizin ünlü sanatçılarından Selda Bağcan, 1976 yılında bir eser seslendirdi.
“Aman gazeteci gel bizim köye bizim halları da yaz
Şehirde ojeli parmakları yazma
Bir de bizim köyde nasırlanmış elleri de
Yaz yaz gazeteci yaz,
Yaz yaz efendi yaz”
Sözleri ile başlayan bu eser, belki de mesleğimizin geldiği noktayı o zamandan bugüne özetliyor.
Gazeteci yazıyor yazmasına da okuyan kim?
Okuyup da tepki gösteren, bu tepkileri dikkate alan kim?
Bir kısır döngüdeyiz, her gün bin bir telaşla bir şeyler üretmeye çalışıyoruz…
Yıllarca bu meslekte ömrünü çürütmüş,
Kendini paralamış ama bir arpa boyu yol kat edememiş,
Onlarca gazeteciden biriyim.
Yazsam da çizsem de değişen bir şey yok!
“Yaz Gazeteci Yaz!” diyen çok,
Gel gelelim ki yazılan nasırlı ellerden tutan, derdine ses veren yok!
Bizimkisi biraz da iğneyle kuyu kazmaya benziyor…
Bu kuyuyu kazmaya ömür yeter mi bilmem!