Genelde memurlarla, özelde öğretmenlerle ilgili yapılan soruşturmalarda, muhakkik tarafından, soruşturmanın konusuna göre, ilgili memur hakkında disiplin yönünden, idari yönden ve mali yönden teklifler getirilir. Disiplin yönünden getirilen teklife itiraz, il disiplin kurullarına ve il milli eğitim disiplin kuruluna yapılırken, idari ve mali yönden yapılacak itirazlar doğrudan idare mahkemesine yapılır.
Bu konudaki mevzuat, “Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik” ve “Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama Ve Yer Değiştirme Yönetmeliği”nde düzenlenmiştir. İlk yönetmeliğin 11.maddesine göre “Haklarında adli veya idari bir soruşturma yapılmış ve bu soruşturma sonucunda o yerde kalmasında sakınca görülmüş olan memurun hizmet bölgelerindeki ve/veya hizmet alanlarındaki zorunlu çalışma sürelerini tamamlamadan ve yer değiştirme suretiyle atanma dönemi beklenmeksizin hizmetin gereği olarak yer değiştirme suretiyle ataması yapılabilir…Hizmet gereği başka bir hizmet alanına veya bölgesine atanan memurlar, kurumların özel yönetmeliklerinde belirlenecek istisnalar dışında ayrıldığı hizmet alanına yeniden atanamaz.” hükmü yer alır ve kurumları kendi özgün koşullarına göre biraz serbest bırakır.
Bu yönetmeliğe dayanılarak çıkarılan “Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” ise bu konuyu 50.maddede düzenlemiştir. Bu maddeye göre “Haklarında yapılan adli veya idari soruşturma sonucunda o yerde kalmasında sakınca görülen öğretmenlerden görev yeri il içinde değiştirileceklerin atamaları, görevli oldukları yere göre sırasıyla alt hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarına; görev yeri il dışına değiştirileceklerin atamaları ise, zorunlu çalışma yükümlülükleri de dikkate alınarak alanlarında öğretmen ihtiyacı olan eğitim kurumlarından birine yapılır. Sağlık durumu hariç olmak üzere, haklarında yapılan adli ve idari soruşturma sonucunda görev yerleri; il dışına değiştirilenler daha önce görev yaptıkları il’e, il içinde değiştirilenler daha önce görev yaptıkları ilçeye, ilçe içinde değiştirilenler ise daha önce görev yaptıkları eğitim kurumuna aradan üç yıl geçmeden atanma isteğinde bulunamaz.” hükmü yer alır.
Bu konuda mevzuat hükmü olmasa da, disiplin soruşturmalarına bağlı olarak karine haline gelmiş usül, maaş kesim ve daha yüksek disiplin cezalarında yer değişikliği teklifi getirilmesi, uyarma ve kınama cezalarında ise idari teklife gerek duyulmaması şeklindedir. Bu durum hukukta, ölçülülük ve orantılılık ilkeleri gereği de böyledir.
Ancak özellikle Milli Eğitim Bakanlığı taşra teşkilatında yürütülen disiplin soruşturmalarında, ilgililerin evli olmalarına, çocuklarının olmasına, başarılı olmalarına, geçmiş hizmetleri sırasında olumlu sicile sahip olmalarına, hatta disiplin cezasını gerektiren herhangi bir vukuatları olmamasına rağmen, bu görevlilerle ilgili olarak rahatlıkla il içi veya il dışı yer değiştirme teklifi getirilmekte ve idari makamlar tarafından bu teklifler sorgulanmadan, uygulanmaktadır.
Bu idari uygulamalar sonucunda yer değişikliği yapılan görevliler, disiplin cezalarına itiraz ettiklerinde ve bu itirazları il disiplin kurulları tarafından iptal edildiği halde, idari teklif sonucunda mağdur olmakta; yer değişikliği konusunun idare mahkemelerinde sonuçlanmasını beklemektedir.
Bu tür disiplin soruşturmaları, özellikle muhakkiklik görevinin okul müdürlerine verilmesinden sonra oldukça yüksek oranlarda artmıştır. İddiamızın gerçeklik payı taşıyıp taşımadığının anlaşılması, MEB tarafından yürütülen disiplin soruşturmalarının envanteri çıkarıldığında görülecektir.
Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yürütülen disiplin soruşturmaları, bu konuya en çarpıcı örneği oluşturmaktadır. Son bir yılda yürütülen soruşturmalarda, özellikle de kadın öğretmenlere yönelik yürütülen soruşturmalarda, “Uyarı” ve “Kınama” cezası verilen ilgililere, üstüne bir de idari teklif getirilerek, ilçe dışına yer değişikliği kararı alınmakta ve uygulanmaktadır.
Bu durum, hem hukukta ölçülülük ve orantılılık ilkelerine aykırı olmakta, hem de kamu vicdanını yaralayıcı etki yapmaktadır.
Önerimiz, bir an önce hukuk kurallarına dönülmesi ve oluşan mağduriyetlerin giderilmesi için adım atılmasıdır. Atılacak en önemli adım da, yer değiştirme uygulamasına maruz kalan ilgililerin tekrar eski yerlerine veya eski yerlerine muadil yerlere atamalarının yapılmasıdır.