Korona Virüs Salgını, tüm dünyada tarımsal üretimin önemini bir kez daha ortaya koydu.
Dünya genelinde ülkeler, tarımsal üretimi artırmak için politikalarını değiştirirken, ülkemizde tarımsal üretime verilen destek ve tarım politikaları yetersiz kaldı.
Üreticiler, her gün artan gübre ve mazot gibi giderler nedeniyle iş yapamaz duruma gelirken, ürettikleri ürünleri de ucuza satmak durumunda kalıyor.
Fırsatçılar ise bu ürünleri uygun fiyattan alıp vatandaşa yüksek fiyatlardan satıyor.
Marketlere, pazarlara giden üreticiler, fiyatları görünce afallıyor.
Çünkü tarladan uygun fiyata satılan ürünler, market ve pazarlarda kat ve kat pahalıya satılıyor.
Ne yazık ki ne vatandaş uygun fiyattan ürün alabiliyor ne de üretici bu işten karlı çıkabiliyor.
**
Üreticilerin en büyük gider kalemlerinden olan mazot fiyatlarında fiyatlara güç yetmiyor.
Rusya-Ukrayna savaşı sonrası katlanan petrol fiyatları, ülkemizde de etkisini gösterdi. Yılbaşı itibariyle art arda gelen zamlar sonrası motorinin litre fiyatı 23 TL’ye yükseldi.
Bir dönüm araziyi sürmek için litrelerce yakıt harcayan bir üretici için bu fiyat oldukça yüksek.
Üretici, hükümetin tarımı koruyacak adımlar atmasını beklerken, umduğunu bulamadı.
Üretici de vatandaş da esnaf da 23 TL’den mazot almaya devam etti.
Hal böyle için Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, günahıyla sevabıyla görevinden ayrıldı.
Bakan Pakdemirli, üreticinin ve vatandaşın hafızalarında ithal ürünleri önemseyen bir bakan olarak yer edindi.
Umuyoruz ki Pakdemirli sonrasında görev alacak Bakanlar, aynı hataya düşmez ve üretimi kalkındıracak politikalara imza atarlar.