2022-2023 Eğitim Öğretim Yılının yaklaştığı bugünlerde geride bıraktığımızı düşündüğümüz pandemi kısıtlamaları yeniden gündeme gelir mi, tartışmaları yaşanıyor.

Pandemi döneminde yaşanan kısıtlamalardan en çok etkilenen alanın eğitim, en çok etkilenenlerin de çocuklarımız olduğunu toplum olarak çok iyi biliyoruz. Bu dönemde çocuklarımızda öğretim kayıplarının yanında sosyal, duygusal, kültürel, sanatsal ve sportif anlamda kayıplarında olduğu ortaya çıkmıştı.

Sosyal ve duygusal beceriler, bireylerin yaşantısında sosyal hayata uyum sağlaması, duygularını anlayarak onları kontrol edebilmesi ve bu özelliklere dayalı olarak kendini ifade edebilmesi için gerekli özellikler olarak tanımlanmaktadır.

Bireyler, bu becerileri kullanarak öğrenme, ilişki kurma, günlük sorunları çözme gibi gelişimlerinin gereği olan durumlarla başa çıkmaktadır. Bunu başarmak için kendi özelliklerinin farkında olma, dürtülerini kontrol altında tutma, işbirliği içinde çalışma ve diğerlerine karşı duyarlı olmalıdırlar. Dolayısıyla sosyal ve duygusal beceriler, çok geniş bir beceri kümesini içinde barındıran bir çatı durumundadır.

Eğitim sisteminden beklenti ne?

Eğitim bir anlamıyla çocuklarda varolan potansiyellerin, yeteneklerin, becerilerin hiçbir kısıtlamaya uğramadan ortaya çıkarılması ve çocuğun bu eğilimleri doğrultusunda geleceğe hazırlanması olarak tanımlanırsa, buna göre eğitim sisteminin misyonu da öğrencilere zengin eğitim fırsatları sunarak onların bütüncül gelişimini sağlamak olarak anlaşılabilir. Öğrencilerin bütüncül gelişimini sağlamak için bilişsel becerilerin yanı sıra sosyal ve duygusal becerilerinin de desteklenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Sosyal ve duygusal beceriler, öğrencilerin hızla değişen koşullarla ve artan belirsizlikle baş etmelerine, çevrelerine uyum sağlamalarına ve mesleki ve akademik başarılarına katkı sağlamaktadır.

Sosyal ve duygusal becerilerden ne anlaşılmalıdır?

Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD), sosyal ve duygusal becerilerin artan önemine istinaden bu becerilerden ne anlaşılması gerektiği konusunda bazı tespitler ortaya koymuş, bu becerilerle ilişkili unsurları şu şekilde belirlemiştir;

 -Görev performansı,

-Duygu düzenleme,

- İş birliği,

-Açık fikirlilik

 -Başkalarıyla etkileşimde olma.

Öğrencilere sosyal ve duygusal becerileri kazandırması neden önemlidir?

Öğrencilerin bilgi sahibi olması için öğrenmeye güdülü olması, edindikleri bilgi ve becerileri hayatlarına entegre edebilmesi kritiktir. Öğrencilerin kendi duygularının farkına varması ve başkalarının duygularını anlaması, sorumlu olması, kendi ilgi ve kararları dışında diğer insanları ve canlıları da ilgilendiren konulara ilgi duyması ve bu konularda adım atması, risk ve fırsatları değerlendirebilmesini gerektirmektedir. Öğrencilerin duyarlı olması ise kendileri dışında bir dünya olduğunun ve bu dünyadaki bireylerin endişelerine ortak olabilmesi, bir toplumun ya da grubun parçası olabilmesi, ortak değerlere sahip insanlarla işbirliği yapabilmesi gibi birçok beceriyi gerektirmektedir. Görüldüğü üzere, bu ana becerileri kazandırmak için öğrencilerin sahip olması gereken beceriler çoğunlukla sosyal ve duygusal özelliklerdir.

Kaynaklar

MEB. OECD Sosyal ve Duygusal Beceriler Araştırması Türkiye Ön Raporu.