Başarılı bir projenin temeli, sağlam bir fizibilite çalışmasına bağlıdır.

Fizibilite çalışmasını çalakalem yaparsanız veya hiç yapmazsanız;

Diktiğiniz bina çöker…

Kurduğunuz fabrika batar…

Yetiştirdiğiniz ürün hasat vermez…

İnşaat, Elektrik, Endüstri, Ziraat, Gıda, Kimya;

Bütün mühendisler ve teknik ekipler bilir fizibilitenin önemini.

**

Kendi alanım Endüstri Mühendisliğinden örnek vereyim;

Kuracağınız fabrikanın, lojistik, malzeme-personel ihtiyaç planlaması, coğrafi şartlar, fayda-maliyet analizi hesaplamalarını yapmazsanız, batması kaçınılmazdır.

İnşaatlarda, hem mimari, hem statik projelerini hazırlarsınız. Zemin etütlerini yaparsınız. “Ne gerek var” derseniz, o binanın altında kalırsınız.

**

Nedir fizibilite?

Bir girişim veya projeye karar verme sürecinde teknik ve finansal açıdan yapılan araştırmalardır.

Olası problemler, tehditler araştırılır.

İstenilen hedeflere ulaşılıp ulaşılmayacağı, kar getirip getirmeyeceği öngörülmeye çalışılır.

Kısaca fayda-maliyet analizi diyebilirsiniz.

**

Bu konuya nereden mi girdik?

Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep Valiliği, okullar açılırken 1. Sınıf öğrencilerine destek için bir proje hazırlamış.

60 bin öğrenciye çanta ve kırtasiye dağıtılması öngörülüyor.

Dışarıdan bakıldığında son derece güzel bir proje.

Bir sosyal sorumluluk projesi. Alkışı hak ediyor.

Ama…

Protokol töreni öncesi tartışmalar alevlendi.

Hatta  tören bir gün sonraya ertelendi.

**

Neden?

Çünkü 1,5 yıldır kan ağlayan kırtasiye esnafı düşünülmemişti.

Öğrenci velilerine destek vermek istenirken, esnafa bir darbe de belediye eliyle vuruluyordu.

Esnaf, tepki göstermekte haklı…

Okul dönemi alışverişleri, belki de onlar için can suyu olacaktı.

Proje hazırlanırken bunu öngörememek, “ÇALAKALEM PROJE ÜRETTİK” demektir.

**

2 Eylül'de ihale yapılacak.

Ama 1. Sınıflar 31 Ağustos'ta eğitimlerine başladı.

İhalede 10 günlük itiraz sürecini de düşününce oldu mu tarih 12 Eylül...

Ne olacak şimdi?

Her tarafı plansızlık.

İhaleye hazırlanan firma ne yapsın, esnaf ne yapsın?

Esnafın tepkisine rağmen mi dağıtılacak?

El altından dağıtılacaksa, bunu hangi babayiğit esnafa açıklayacak?

Bir çuval inciri berbat etmeye güzel bir örnek…

**

İşte kurumların, bu nedenle ayrı Ar-Ge birimleri kurması gerekiyor.

BİR KURUMDA HERKES PROJE ÜRETEMEZ.

Branşınla ilgili Ar-Ge birimine düşüncelerini paylaşırsın. Onlar da senin birimin için bunu projelendirir.

Dışarıdan biri olarak, fayda-maliyet analizini koyar önüne…

Ne yazık ki, Büyükşehir Belediyesi’nde de böyle bir organizasyonu göremiyoruz.

**

Son anda iptal edilen projeler, başarısız girişimler…

Keşke başarısızlık o birimle sınırlı kalsa.

Sonuçta EKSİ NOT, o birimlere değil,

Büyükşehir Belediyesi’ne ve başkanına yazılıyor…