Tarihten bir Anekdot:
1925 yılında Botan çayını geçerken kurşuna dizilen 5 Atlı jandarmanın haberini Çankaya'da aldığında Gazi Mustafa Kemal'in öfkesi önünde bütün gece kimse duramadı.
Çünkü askeri ve siyasi dehası ile; küçük gibi görünen hadiselerin sonunun nereye varacağını görebiliyordu ... Saygısızlığın Tecavüzün küçüğü büyüğü olmazdı.
1990 başlarında Güneydoğuya gittiğimde, daha birkaç yıl önce, “Bir avuç çapulcu “diye küçümsenen ve dış güçlerce de destek verilen bir terör örgütünün, giderek güçlendiğini bölgede inisiyatifi yavaş yavaş ele almaya başladığını gördüm ve kısa sürede, gayrı nizami ve psikolojik harp taktiklerini çok iyi uygulayan hain bir düşman ile karşı karşıya olduğumuzun idrakine vardım…
Şüphesiz, Körfez savaşından hemen sonra Irak sınırında ortaya çıkan otorite boşluğu ile Amerikan çekiç gücün müsebbibi olduğu güvenlik zafiyet nedeniyle, 1992-1993-1994 yılları, terörle mücadelede en zor zamanlar oldu …
Bununla birlikte, özellikle çok iyi eğitilmiş operasyonel birliklerin, polis özel harekat timlerinin ve o zamanki adıyla “Özel görev birlikleri “nin terörle mücadele harekat bölgesi ve sınır ötesi harekatlarda aktif olması ile birlikte , aynı yıllar ,terör örgütüne en ağır darbenin vurulduğu yıllar olduğuna , hatta o zaman elde edilen başarılı sonuçlara bir daha ulaşılamadığına inanıyorum.
Bu gerek iç güvenlik, gerekse de sınır ötesi Harekatlarda görev alan, üstün ve mümtaz birliklerin içinde, Bolu 2. Komando, Kayseri Hava İndirme, Hakkâri Dağ ve Komando Tugayları ile Mardin Midyat’ta bulunan Komando Alayı, düşmanı ezen “Demir yumrukları” üstün cesaret ve feragataları ile bölgede silinmez izler bırakan efsane birliklerdi…
Toplumların hafızası zayıftır denilir bu genel bir kaidedir. Ancak çok iyi bilinmeli ve asla unutulmamalıdır ki; bugün üzerine bastığımız toprak altımızda sabit duruyorsa, o yıllarda verilen mücadeleler, feda edilen canlar ve dökülen kanların sayesindedir …
Vatan evlatlarını, aziz şehitlerimizi, silah arkadaşlarımı, rahmetle ve saygıyla yâd ediyor, hatıraları önünde saygı ile eğiliyorum.
Mekanları cennet olsun …
“Kürşad’ın narasıyla indik Tanrı Dağı’ndan
Ruhumuzu kandırdık Orhun’un kaynağından
Bu kaynaktan içenin yürekleri tunç olur
Türk’e kefen biçenin ölümü korkunç olur”