2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı 12 Eylül 2022 tarihinde başladı. Okullar; veliler ve öğrenciler açısından ekonomik krizin gölgesinde; öğretmenler açısından ise eğitim kamuoyunda büyük tartışma yaratan ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun gölgesinde açılıyor.

Ekonomik kriz eğitim hakkını engelliyor!

Yaklaşık bir yıldan bu yana yaşanan ekonomik kriz, okula başlayacak olan bir öğrencinin kitap, kırtasiye, giyecek, servis ve günlük beslenme/harçlıktan oluşan masrafları en az üçe katlamış durumda!

Ekonomik kriz, gelir dağılımının bozuk ve adaletsiz olduğu Türkiye gibi ülkelerde, çocukların fırsat ve imkân eşitliğini olumsuz yönde etkiliyor.

Bu anlamda ‘Fırsat ve imkân eşitliği’ Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 8.maddesinde ‘Eğitimde kadın, erkek herkese fırsat ve imkân eşitliği sağlanır. Maddi imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin en yüksek eğitim kademelerine kadar öğrenim görmelerini sağlamak amacıyla parasız yatılılık, burs, kredi ve başka yollarla gerekli yardımlar yapılır. Özel eğitime ve korunmaya muhtaç çocukları yetiştirmek için özel tedbirler alınır.’ şeklinde düzenlenmiş, başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere devletin bütün organlarına bu hükmü gerçekleştirmek için görev ve sorumluluklar verilmiştir.

Ancak gelinen aşamada sosyoekonomik açıdan dezavantajlı olan bölgeler, sınıfsal açıdan alt kesimde olan emekçiler ve ötekileştirilenler açısından bırakın fırsat ve imlan eşitliğini, eğitim hakkından yararlanmak bile oldukça zorlaşmıştır. Bu kesimler aleyhine zaten varolan eşitsizlikler ekonomik krizle birlikte sürdürülemez duruma gelmiştir. Bir asgari ücretlinin veya bir küçük esnafın, çocuğunu bir devlet okuluna bile gönderecek ekonomik gücü kalmamıştır!

Her ne kadar ücretsiz dağıtılan ders kitapları, bu yıl dağıtılacağı söylenen ücretsiz yardımcı kaynaklar bir miktar destek sağlasa da, kırtasiye ve diğer yardımcı kaynaklara ödenecek tutarlar, servis ücretleri, okul temizlik ücretleri, sosyal etkinliklerde kullanılan materyallere ve kıyafetlere ödenen ücretler gerçekten önemli miktarlara ulaşmıştır.

Kısacası, 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı öğrenciler ve veliler açısından zor geçecektir!

Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlerin beklentisini karşılamaktan uzaktır!

4 Şubat 2022 tarihinde TBMM Genel Kurulunda  kabul edilerek yürürlüğe giren Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda; öğretmenlerin görevleri, sorumlulukları ve hakları, öğretmen yetiştirme ve atama, öğretmenlerin istihdamında uygulanacak ilkeler ve esaslar, özel sektör öğretmenlerinin hakları, eğitim yöneticiliğinin nasıl olması gerektiği, eğitim müfettişlerinin görev ve sorumlulukları, öğretmenlerin yer değiştirmesi, nakli, norm kadro durumu, mesleki faaliyetlerin gelişimi, mesleki ve etik davranışlar, disiplin işlemleri başta olmak üzere birçok önemli konu başlığı yer almazken; sadece öğretmenliği kademelendiren bir yapılanma ve buna uygun ekonomik haklar yer almıştır.

Üstelik bu ekonomik haklar uzman öğretmenlikte 180 saat, başöğretmenlikte 240 saat video izleme ve sınavda 70 puan alma şartına bağlanmıştır.

Öğretmenlik Meslek Kanunu bu haliyle başta öğretmenler olmak üzere, eğitim kamuoyundan büyük tepki çekmiştir.

Okulların açılacağı bu günlerde tepkiler halen devam etmektedir.

Öğretmenler, öğrencilerin eğitim hakkına odaklanmalıdır!

Görüldüğü gibi 2022 2023 Eğitim Öğretim Yılı yarın başlayacak olmasına rağmen öğrenciler ve veliler ekonomik kriz ve bunun sonucunda yaşanacak olan eğitimi hakkının kullanılamaması; öğretmenler, bir meslek kanunundan başka her şeye benzeyen, eksikliklerle dolu bir düzenlemeyle baş başa kalmıştır!

Bu bağlamda veliler ve öğrencilerden beklenen eğitim haklarını ortadan kaldıran ekonomik krize karşı mücadele; öğretmenlerden beklenen ise hem öğrencilerin eğitim hakkının sağlanması için mücadele, hem de Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun düzeltilmesi için kamuoyu oluşturmaya, basınç yapmaya devam etmeleridir.

Öğretmen, öğrenci ve veliler aynı saftadır ve mücadeleyi birlikte sürdürmelidir!