Bazı kurumlara işimiz düşer. Sekreter veya yetkili kapıda bekle çağıracağım der. Belki saatlerce beklersin, belki bu gün git yarın gel, gibi baştan atarlar yada şu belgeleri al gel yada, git bir dilekçe yazdır gel gibi baştan atma sürer gider. Tabi vatandaşın işimi var ekmek kapısını mı kapamış gelmiş hasta mı, önemli değil.
Bu genellikle kurumlar ile bazı ödemeler yapmak için postane veya devlet kurumu olan yerlerde oldukça rastlanan bir durumdur. Bakın, bu gün Binevler’deki, Şahinbey Ziraat bankası önünden geçerken, vatandaşın biri çevirdi. Göğsümde takılı olan rozetten gazeteci olduğumu anlamış. Yav kardeşim birde şu bizim sıkıntılarımızı yazsana diyerek başladı dert yanmaya, nere gitsek sıra bekle şimdi bir ödeme yapmak için, mecburi ATM’ye yönlendirmişler. Benim aklım yetmiyor. ATM,den ödemeye, buraya geldim, vezne sıraya girdim öğlen mesai bitti. Öğleden sonra gel dediler. Tabi bekleyen bekledi, ama benim yemek yiyip, ilaçlarımı almam gerekli mecburen sıradan çıktım, eve gidip bir şeyler yiyip ilaçlarımı alıp geleyim diye, eve vardım zili çaldım, benim hanım aşağı indi. Benim bu gün toplantım var. Evde bayan misafirler var sen kapıda bekle ben sana ilaçlarını getireyim, git bir yerlerde karnını doyur demez mi? Aklıma şu geldi. Erkek evin nesi ? Eskiden hamalı derlerdi. Ama şimdi olduk eşeği, dur diyecekler duracaksın, yürü diyecekler yürüyeceksin. Benimki de onun misali, bekle hani eskilerin bir sözü vardı. Adamdan eşek olmazsa eşeğe güç yeter mi?Ah gazeteci kardeşim, bari bir yazı yaz da, en azından eşekler sırada beklerken, birazda önlerine yem koymayı unutmasınlar. İşte bu sözler bende derin bir yara bıraktı.
Demek ki; bu ülkede dürüst insanlar eşek gözünde görülüyor. Semeri vurmuşlar, gelen biniyor giden biniyor,lan oğlum şaban ihtiyarlık kapıya konacak, bir şey değilmiş, ele ayağa düşmeden, kimseye muhtaç olmadan, git kendini denize at. Asla eşek olma. Vatandaşın anlattıklarını, yazmaya kalksam, ancak Gaziantep’i terk etmem lazım. Okuyan insanlar beni belki topa tutar. Onun için, çuvaldızı kendime iğneyi başkasına batırmayı daha yerinde gördüm. Anlayan zaten anlar.