Bugün ülke genelinde halkın perişanlığı yüzünden akıyor. Aldığı ücret ve kazandığı para ile, geçimini sağlayamaz, giderleri karşılayamaz duruma düştü. Tepedekiler bol keseden laf üretiyor ama, kira faturalar gelire yetmiyor.
Özellikle 60 ve 65 yaş üzeri olan halk katmanı ve işçi emekli esnaf, tam bir bataklığa saplandı. Zaten bir de hastaysa vah haline. Çünkü hiçbir devlet hastanesinden randevu alamıyor ya da doktor yok. Artısı çok ilaç bulunmuyor.
Vatandaşının durumunu görmek için halkın arasına karışmak hastaneler ile kiracılara sormak yeter. Tabi bir de halinden memnun olan bakan, vekil ve bürokratlar var pembe tablolar çizenler. Onlar için armudun üçü pınarın gözü. Hâlbuki vatandaş gıda gereksinimini alamaz durumda. Tıpkı gastronomi kenti Gaziantep diyenlerin vatandaşa her şeyi zehir zıkkım ettiği gibi.
Bir de şu an cezaevleri var ki içler acısı. Eğer arkanda iktidar ve dayın yoksa suçsuz dahi olsan hapı yuttun. Yasalar güçlüler ve iktidar ile yanlıları için işliyor. Bakın şu an cezaevlerinde 30-40 kişilik koğuşlarda 60 kişi kalıyor, devletin verdiği karavana yetişmiyor. Parası olanlar kantinlerden sipariş ediyor. Ya parası olmayanı bir düşünün. Dışarıda ve içeride mahpus hayatı yaşayan halk katmanını gördüğüm duyduğum bildiğim kadarıyla dile getirdim. Gerçekleri daha iyi görmek isteyenler araştırsın.
EY ÜLKEYİ YÖNETENLER; LAFLA PİLAV PİŞMİYOR. Eğer pişseydi ben bütün Gaziantep halkını pilava davet ederdim.
Ey vatandaş, önünde 31 Mart seçimleri var. Bu senin refahın olabilir. Biraz kafa yor yeterli.