ORC’nin 32 şehirde yaptığı son anketine göre, 2018’de Ak Parti’ye verilen yüzde 42,56’lık halk desteği, yüzde 27,1’e gerilemiş. İktidarın oy kaybının yüzde 15’i aştığı dile getiriliyor.

Muhalefet partileri, bu anket sonuçlarına göre iktidarın gidici olduğunu her yerde dile getiriyorlar.

Ancak bunca sıkıntıya rağmen, Ak Parti halen birinci parti. Eski sistem devam etse, hükümeti kurma görevi öncelikle yine Ak Parti’ye verilecek.

**

Oyları gerileyen Ak Parti’nin yeni oy oranı yüzde 27,1…

Peki ana muhalefet partisinin? Yüzde 24…

CHP’nin oyları neden 25-26’yı aşamıyor?

Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun her kesim tarafından alkışlanan çalışmaları, söylemleri, neden oya yansımıyor?

**

CHP’liler Ak Parti’nin düşüşüne sevinirken, bu gerçeği görmezden geliyorlar.

Bu anket sonuçlarına göre bir değerlendirme yapacak olursak, gelecek seçimlerde Ak Parti iktidarı kaybedecek.

Ancak CHP’nin de iktidara gelebilmesi için mutlaka bir veya birkaç partinin desteğini alması gerekiyor. Tek başına iktidar, CHP için bir hayal…

Daha bir seçim önce kurulmuş İyi Parti, yüzde 22,1 ile CHP’nin ensesinde… Ana muhalefet partisi olması için yüzde 2’lik bir artış yetecek…

Ak Parti’den kaçan oyların hiçbiri CHP’ye gelmiyor. Bunu sadece muhafazakâr ve sağ kesim oyları olarak açıklamaya çalışmak, yanlış bir neden sonuç ilişkisi olur.

**

Sayın Kılıçdaroğlu, takdir ediliyor. Son dönemlerdeki atılımları, iktidarı sıkıntıya sokan demeçleri ile sürekli puan topluyor. Altılı masadaki yapıcı tavrı ile muhalefet partilerini bir arada tutan lider olarak gösteriliyor.

Peki bu, neden oya yansımıyor?

Sorun net aslında; Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin kadroları

İstediğiniz kadar iyi bir yönetici olun, iyi bir kadro kurmadığınız sürece hiçbir işte başarılı olma şansınız yoktur. Başarı iyi kadrolarla gelir.

Diğer taraftan başarılı yönetici de iyi kadrolar kurabilendir.

Bakın; Galatasaray’ın imparatoru olarak adlandırılan Fatih Terim, yanlış kadro kurmasının bedelini yıl içerisinde gönderilmekle ödemiştir. İyi kadro kuramayan yönetici, bedelini de öder.

**

Sayın Kılıçdaroğlu’nun kişisel çabası, oyları ancak bu seviyede tutabilmektedir.

İktidar için ise daha fazlası gerekiyor.

MYK üyeleriyle, il ve ilçe örgütleri ile Genel Başkanın çabasının desteklenmesi gerekiyor.

Ancak CHP’de şu anda bu yapılanmaya, çalışan kadroların oluşturulduğuna yönelik hiçbir belirti yok.

CHP’li yerel siyasetçiler, 20 yıllık muhalefetin sonucu olarak, çözüm değil eleştiriye odaklılar. Eleştiride hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Ama çözüme yönelik söylemlerini pek duyamıyorsunuz. Halbuki halk, kendisi ile birlikte eleştiren değil, sorunlarına çözüm bulan siyasetçi arayışında.

Kılıçdaroğlu, son dönemde bu hamleleri ile puan toplarken, yerele indiğinizde bu siyasetten eser bulamıyorsunuz. Halk, yerelde kendisine yakın bir CHP’li siyasetçi arıyor, ama bulamıyor.

CHP’nin, her şehirde bir Kılıçdaroğlu çıkarması gerekiyor. Nitekim bunu yapabildiği şehirlerde başarıya ulaştığını da görüyoruz. Ne yazık ki çoğu şehirde bu kadrolar hâlâ oluşturulabilmiş değil. Genel Başkanlarının atılımlarını izlerken, eski tip siyasete devam ediyorlar.

Taşra teşkilatlarının gözü genel başkanda, Ankara’dan esecek bir rüzgârı gözleyerek siyaset yapıyorlar. Halk da bunu görüyor.

**

Halk, Kılıçdaroğlu’nun son hamlelerine olumlu yaklaşıyor, destek veriyor. Ama kendisinin ulaşabileceği kadrolarda aynı ışığı, aynı heyecanı, göremiyor.

Yukarıda da söylediğim gibi; İyi yönetici, sağlam kadrolarla, kadrolarının hedefe ulaşmaya yönelik disiplinli çalışması ile başarıya ulaşır.

Anket sonuçlarındaki tabloyu iki okuyamayan CHP’nin, başarılı bir seçim sonucu alması mümkün görünmüyor.

Tabii başarı kriteri; Sadece Ak Parti’nin iktidardan indirilmesi değilse…