Kartel ve Tekelleşmenin her sektöre zararı olduğunu ve bedel ödettiğini bilen bir sektör çalışanı ve
bir iktisatçı olarak ,daima rekabetçi özgür serbest piyasadan yana oldum.
Bu anlamda RO/RO taşımacılığının en önemli aktörlerinden biri olan Alternativ RO RO nun
küçülmeye gittiği yönünde okuduğum haberleri üzüntü ile karışladım.
1990 başlarından UND Ro Ro döneminden beri Ro Ro piyasanın yol hikayesini bilen birisi olarak Alternativ Ro Ro hareketi ve yapılanması, sektöre nefes aldıran rekabeti sağlayan stratejik bir harekettir. Her yerde ve sekrörde rekabetin olduğu yerde hayır ve bereket olduğuna inanıyorum . Alternativ RO RO kuruluşu ile sektöre yeni ufukların hedeflerin kapısını aralarken,faaliyetini ,Alsancak-Sete hattı ile sınırlamak suretiyle ,bu gelişme sektörde yine tekelleşme endişesine sebep olmaktadır. Evet , Türkiye Alternativ Ro Ro ya sahip çıkmalıdır .
Bu karardan, gün geçtikçe daralan kâr marjı azalan eriyen sektöründe nabzını tutmak mümkündür .Keza 2018 yılı verilerine göre treyler satışlarında da düşüş kaydedilmiştir.
Her yazımda belirtiyorum; devletin en büyük hizmet ihracatçısı olan Uluslararası Nakliyecilik ve
lojistik sektörüne ciddi anlamda sahip çıkması şarttır .
Kara Ulaştırma Kanunu ve yönetmeliklerinde reform mahiyetinde düzenleme ve değişiklikler yapılmalıdır . Teşvik yasası ,yeni ihtiyaçlar ve değişen şartlar doğrultusunda yeniden düzenlenmelidir .Döviz kazandırıcı faaliyette bulunan hizmet sektörüne geçmişteki Döviz İstikrar
Fonu benzeri fonlar ve primlerle ve diğer sübvansiyonlarla destek olunmalıdır . SGK ve vergi indirimi desteği sağlanmalıdır .
Bir işletmeci olarak ve yöneticilik yaptığım, sorumluluk aldığım dönemlerde her yeni sevkiyatta ve bir aracı sefere çıkartırken yeni bir umut ile birlikte endişeye de kapılırdım ; “Acaba maliyet ne
olacak ? Acaba elde ettiğimiz navlun ile maliyetleri kurtarabilecek miyiz ?
Ne gibi ekstra maliyetlerle ,kaza bela arıza veya cezalarla karşılaşacağız?
İşte bu soru ve kaygılar hep zihnimi meşgul ederdi . Meslek hayatım boyunca ailem ve çocuklarımla birlikte ağız tadı ile bir akşam yemeği yemedim. Benim gibi her işletmeci ,yönetici ve müteşebbisin de aynı endişeler içinde bu sektörde bir ömür geçirdiğini çok iyi biliyorum .
Bu da bu işin kaderi olmakla birlikte ,sağlam temeller üzerinde yürümek, sorunlarının çözülmesi ve devletin her anlamda desteğini yanında hmek ,bu sektör mensuplarının en temel ve hayatı beklentisi ihtiyacıdır .
Fiili durum yalan söylemez !
Masanın diğer tarafında bulunmak ve sorumluluk almak çok farklı bir duygudur. Sorumluluk alan
yönetici resmin tamamını görmek ve yorumlamak zorundadır. Çünkü fiili durum asla yalan
söylemez .Gerçekleri göz ardı eden, gerçek dışı verilerle ve hayali öngörülerle hareket eden
yöneticilerin ve şirketlerin akıbeti hüsrandır.
Yönetici ,gerçek veriler ve realiteye göre strateji belirlemeli ve ona göre yönetmelidir. Sektörel
maliyet analizinde her €/CNT ve TL/Krş kıymetlendirilmelidir. Unutulmamalıdır ki; avuçlarımızdan kayıp giden kârlılık bu detaylarda gizlidir .
Meslek hayatım boyunca çok sayıda firmanın kuruluşunda bulundum. Sistem kurdum veya
yönettim. Yeni bir oluşum aşk ,şevk ve heyecan işidir .Her yeni sevkiyat geleceğe dair umutları
yeşertir. Her iyi sonuçta sizi daha büyük yatırımlar yapmak yönünde cesaretlendirir .Keza olumsuz sonuçlarda sizi mutsuz eder .O anlamda kapanan faaliyetine son veren her firma beni
üzer ,kederlendirir .Çünkü yola çıkan her araç Türkiye hizmet ihracatının bayrağını dalgalandırır.
Küçük veya orta ölçekli bir firmada bile , idari personelinden sürücüsüne mavi yakasına ,küçük
büyük tedarikçisine kadar direkt ve dolaylı bir çok insan ekmek yer,geçim temin eder. Aksi
durumda da kaybeder .Dolayısıyla bu zorlu ekonomik şartlarda yatırıma cesaret eden firmalar
korunmalı , desteklenmeli ve yaşatılmalıdır .
Muhakkak ki ; harekette bereket vardır. “ Bu teker dönmelidir”
Yeni yılın sektörümüze ve Ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum .