Sevgi, ilgi ve diyaloğu ihmal ederek edindiğimiz hiçbir kazanç ileride ortaya çıkacak faturayı karşılayamaz.

Ailemizi ihmal ederek elde ettiğimiz kazancı yine o ihmalden doğan boşlukları doldurmak için harcıyoruz. Çoğu zaman da bu faturayı ödemek mümkün olmuyor...

Çünkü böylece ruhumuzu yaralayan anılar, gerçek potansiyeline ulaşamamış çocuklar, eksik kalan ömürler büyütüyoruz.

Çünkü bir yanılgıya kapılıyoruz.
Kazancı yaşama amacımız hâline getirmek!

Bizi biz eden bütün değerleri ya ihmal ediyoruz ya da en kötüsü "tepeleyip" geçiyoruz

Biz ihmal kısmını ele alalım...

Eşimizi ile güzellikleri paylaşmak ve çocuklarımızı en güzel şekilde yetiştirmek yaşamımızın en temel değeridir

Mutlu ve başarılı bir gelecek için de temel şart budur

Çünkü eşimizi ihmal etmek "aile içi huzursuzluk" olarak bize dönüyor

Çocuklarımızın ihmal etmek çok daha "ağır" sonuçlar doğuruyor

Şimdi 3 sorum olacak:

1- İyi yetişmiş bir çocuğun bir ömür boyu kazanacağı mutluluk ve başarıyı ona bizim bırakmamız mümkün müdür?

2- Kendi ömrümüzü yaşamadan çocuğumuza kendi ömrünü yaşama bilincini verebilir miyiz?

3- Peki biz yetişkinlerin ömrü heba olmayı hak ediyor mu?

Lütfen derhal uyanalım...

Lütfen uzakları güzelleştirmeye "en yakınımızdan" başlayalım.

Bugün cevap vermek yerine sorular soralım...

Sorularınızla değer üretmeniz dileğiyle....