Adana Devlet Hastanesi Acil Servisi, 50 kişilik bir grubun basması sonucu çalışamaz hale geldi.

Bursa Araştırma Hastanesi'nde bir doktor ve iki sağlık çalışanı, kendilerine saldıran hasta yakınlarından korunmak için yoğun bakımda 1 saat mahsur kaldılar.

Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir hasta yakını, doktor, ebe ve hemşireyi darp etti.

Bayramın son günü şiddetin yeni adresi Çukurova Üniversite Tıp Fakültesi Hastanesi oldu. Düğünde kavga edip aynı hastaneye gelen iki grup, burada da birbirlerini bıçaklayarak hekim ve sağlık çalışanlarına saldırdı.

Bunlar, sadece bayram tatilinde meydana gelen şiddet olayları…

**

“Yüreğimiz yanıyor…”

“Menfur saldırıyı lanetliyorum…”

“Saldırıyı şiddetle kınıyorum…”

“Allah’tan rahmet diliyorum…”

“Nereden baksanız acı bir olay, AMA…”

İşte o “AMA” var ya…

AMA…

Bana göre en can acıtanı…

**

Bir diğer söylem; “Sağlıkta şiddet olarak açıklayamayız…

Bu konuda bile siyaset yapmayı “insani” olarak nasıl niteleyelim, siz söyleyin…

Siyasetçi çözüm değil, kendi mevziisini koruma derdinde.

Türk Tabipler Birliği kapatılmalı…”

Şiddeti bitirecekse hemen…

Bitirmeyeceğini çok iyi biliyorlar.

Biz de bitirmek istediklerinin şiddet değil, bunun kamuoyunda konuşulmasını sağlayanlar olduğunu çok iyi biliyoruz…

**

“Senin maaşın benim vergilerimle ödeniyor.”

Bu mantığı yerleştirdiğiniz günden bu yana huzur kalmadı ülkede.

Verdiği emekle, aldığı sorumlulukla o maaşı sonuna kadar hak ettiğini nasıl anlatacaksınız görmek istemeyenlere?

Her şeyi kendine hak gören, hesap soran, bağırdıkça saldırdıkça daha çok haklı olduğunu sanan, ama konu kendi yükümlüklerine geldiğinde ortadan sıvışan tipler, dolaşır oldu aramızda.

Eğitimi biliyorlar, sporu biliyorlar, sağlıktan anlıyorlar, ekonomi asıl işleri…

Her konuda fikirleri var, bir bilgileri olmasa da…

Biz Cahil diyoruz onlara da diplomadan bahsettiğimizi sanıyorlar.

BENlik” duygusunu geliştiremeyip, “BENcilliğe” evirenlerden bahsediyoruz.

Bu dünyanın sadece kendisi için yaratılmış, kendisi için donatılmış ve kendisine sunulduğunu sananlardan.

**

Siyasetçi de onları daha çok seviyor.

Çünkü pazarlığa daha müsaitler, bireysel kazanımlara odaklılar, neden sorusu ile hiç ilgilenmiyorlar.

Onun için siyasetçinin kınıyorum cümlelerini, hep onlar için “ama” takip ediyor…

Yeter ki onlara bir şey olmasın, onların oyu başka tarafa evrilmesin.

Diğerleri, giderlerse gitsinler

**

Görüyoruz ve diyoruz ki;

Oya endeksli bakış açınızla, siyasi bencilliğinizle, bir çözüm bulmayacaksınız, bulamayacaksınız.

O zaman;

Üzüntünüzü bildirmeyin…

Kınamayın…

Lanetlemeyin…

**

Bu samimiyetsiz kelimelerden çok daha anlamlı inanın;

SUSMAYI DENEYİN…

Baştan aşağı siyaset kokan sözlerinizle, daha da fazla acıtmayın canımızı.