Son kez olarak Sumudica konusu açıklamak istiyorum. Çünkü bu husus nedense yanlış anlaşılıyor. Oysa ki çok net ve açık ifade etmiştim. Şöyle ki; Sumudica kötü hoca, takımı ligde tutamaz, yanlış seçim gibi hiçbir yerde yorumum olmadı. Aksine işini iyi yapmasından ötürü Gaziantep şehriyle bütünleşmiş birisidir. Hem rakibe hem oyuncularına tabiri caizse stattaki herkese –yanlışıyla da olsa doğrusuyla da olsa- hükmediyor. Bunlara sözüm yoktur. Dikkat ediniz, bu adam bu şehri rezil ederek gitti. Benim bütün tepkim budur. Ve bu hususta da fikrim hiçbir zaman değişmeyecek. Lakin artık buna şehrimizin takımının menfaati olarak bakacağız. Ve bu hususu burada noktalıyorum. Anlamak istemeyenlere ne kadar yazsam da boş, umarım gerçekten anlaşılmıştır.
Şimdi gelelim Gaziantep FK’ya,
İstanbulspor maçı hiç şüphe yoktur ki çok önem arz ediyordu. Nitekim de üç puan alındı. Temposu yüksek maçın galibi olmak güzel. Tabi bunda en büyük pay, Mustafa Eskihalleçindir. Resmen sahanın her yerindeydi ve görevinin üstünde görev yaptı. Ayrıca forvet sorunu çözülmüş olması da mutluluk verici güzelliktir. Lakin beş maçtır kazanmayan takımın ilk maçı alması ne kadar güzelse de bir o kadar da büyütülmemeli. Çünkü beş maç kazanamayan ve yeni hocası olan her takım bu maçı kazanabilir. Önemli olan sürdürülebilirlik. Yani, oynanacak olan Samsunspor deplasmanı.. Demem o ki gerçekten galibiyet yaşamak isteniyorsa, Samsunspor maçı tam bir başlangıç maçı olacaktır. Eğer galip gelinirse, işte o zaman Gaziantep FK galibiyet aldı diyebileceğiz..
Bir notta Maxim’e açmak istiyorum. Oyundan alındığında taraftarlar Maxim’i yuhaladı. Maxim de buna tepki verdi. Maxim’i şiddetle kınıyorum. Sinirlerine biraz hakim olmalı. Taraftar haklı olarak tepki gösterdi. Bu seni böyle sinirlendirip, taraftarı karşına almanı gerektirmez. Allahtan Sumudica maçın sonunda gereğini yaptı da mevzu büyümeden kapandı. Ve değerli Maxim, biz senin eski halini özlüyoruz. İnanıyorum ki Sumudica ile kendini bulursun. Yoksa da bu yuhalamalara alışman gerekecek.