Sezonun belki de en önemli maçını oynadık İstanbulspor’a karşı.

6 değil 66 puanlık maç desek yeridir.

Ayrıca bu maçın bir sürü de hikayesi var kendi içinde.

İlk galibiyet…

İlk puanlar…

Yeni hocanın ilk evindeki maç vesaire vesaire…

**

Takım sahaya üzerindeki bu gerginlikle çıktı. İlk yarıda orta sahamızın ortası gitmiş sadece saha kalmıştı sanki.

İstanbulspor elini kolunu sallaya sallaya topluyordu her topu.

Maxim hayalet misali sahada geziniyor, Bikel başka bir havada havanda su dövüyordu.

Bir tek Furkan bir de Draguş…

Kaleci Nita şansına bir kaç kurtarış yaparken gözlerimiz, “Neredesin Günay” diye feveran ediyordu.

**

Max gradel “ max kraker” gibi un ufak olmuştu ki;

Hoca yanında oturan markovici hatırladı.

2 asist ve ilk galibiyet…

**

Maçtan sonra Furkan gözyaşlarını tutamadı dakikalarca.

Neyse hikayesi bol bir karşılaşmadan üç puanla ayrıldık.

Yazmak istediğim bir sürü detay var ama şöyle bu haftayı da görmek istiyorum.

Şimdiden hayırlı olsun bu üç puan.

Arkası gelen olunsun.