Gaziantep Büyük Şehir Belediyesinin toplu taşımacılıkla ilgili birisi öz diğeri üvey evlat olmak üzere iki üyesi oldu. Hayırlı olsun.
Dolmuşları şimdilik bu kategoriye dâhil etmiyorum. Çünkü onlar başlı başına ayrı bir özellik.
***
Öz evlat ki; yeni hizmete konulan otobüsler. Üzerlerinde Büyükşehir Belediyesinin amblemi ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi yazılı…
Üvey evlat ise eskiden beri hizmet veren otobüsler ki; üzerlerinde küçücük harflerle Gaziantep Büyük Şehir Belediyesi ve kocaman harflerle de “ÖZEL HALK OTOBÜSÜ” yazar.
Bu her iki ulaşım araçları da Gaziantep halkına hizmet vermek için varlar.
Ve bu ulaşım araçlarının tamamı da ister öz ister üvey olsun vatandaşa en iyi şekilde hizmet vermekle yükümlü. Kontrolleri de Büyükşehir Belediyesi’ne ait değil mi?
O halde?
Bu kontrolleri neden yapılmaz? Arızalı araçlar, vatandaşı rahatlatmaktan ziyade rahatsız eden araçlar neden seferden alıkonulmaz?
***
Ben şundan adım kadar eminim. Yeni alınan otobüsler şimdilik yeni oldukları için temizliğine şunu suna, bunu suna dikkat ediliyor, bakılıyor.
Yarın bu otobüslerin ufak tefek döküntüleri, arızaları da görülmeye başlayacak…
Bu günkü Özel Halk Otobüslerinde olduğu gibi.
***
Hemen hepsinin özellikle arka sahanlılarındaki açılıp kapanan koltukları hak getire çalışmaz. Sakatlar için ayrılmış koltuklara değil sakat insan, sağlam adan oturamaz. Neden çünkü hepsinin oturma düzenleri bozulmuştur ve bir Allahın kulu da – ilgililer – bunlar neden tamir edilmiyor diye sormaz.
Çünkü herkes kendi âleminde.
Cam kenarlarına tozdan adınızı yazmanız mümkün.
Herhangi bir durakta inmek için mutlaka “şoför efendi inecek var” diye bağırmanız gerekir. Cılız bir ses tonuyla bağırırsanız şoför efendi duymaz. Onun için ateşe basmış abdal gibi bağırmalısınız. Çünkü “dur” butonları çalışmaz.
Bu durumda da ancak, bir durak sonra şoför efendi lütfedip de durursa inersiniz.